Yetişkinlerde Sonradan Oluşan Konuşma Bozukluğu


Sponsorlu Bağlantılar

Konuşma bozukluğunun birçok sebebi olabilir. Bunlar arasında; beyin tümörü, kafa travması, alzheimer, demans, alkol bağımlılığı, inme, sıkı veya gevşek takılan takma dişler, ses tellerinde polip, ses kanseri, sesin hatalı kullanımı, kafeinli içecekler ve antidepresan ilaçlar yer almaktadır.
Konuşma bozuklukları genellikle yetişkinlerde fiziksel, biyolojik veya zihinsel durumların sonucu olabileceği gibi yetersiz eğitim sonucu da olabilir. Fiziksel durumlar arasında konuşma organlarında kapalılık, anormal dil gelişimi ve çene kaslarındaki paralizi sayabiliriz. Kafa travmaları, çocukluk çağı enfeksiyonları, ileri yaşlarda hastalık ve tümörler bu tip durumların en sık görülen sebepleridir. Biyolojik durumlar, genetik bozukluklar, engelli metabolizma içeren genetik hastalıklarla ilişkilendirilebilir. Ayrıca, çocukluk çağında görülen diğer hastalıklar, parkinson hastalığı ve nörolojik hastalıklar, beyin hasarına neden olan kanama, kanser ve alerji hastalıkları gibi zihinsel durumlar da konuşma bozukluklarına sebep olabilir. Bazı yetişkinlerde, konuşma ve dil becerilerine yeterli destek olmaması, konuşma bozukluklarının sebebi olarak görülebilir.

Nörolojik konuşma bozuklukları genellikle beyindeki konuşma merkezlerine meydana gelen bir hasar sonucunda görülen konuşma bozuklukları olmaktadır. Özellikle kafatası yaralanmalarında beyindeki çeşitli alanların etkilendiği hasarlar ile beraber konuşma ve dil alanları genellikle bu şekilde etkilenir.
Nörolojik konuşma bozukluğu, yani nörolojik disfazi, bebek ve çocuklarda konuşma ve konuşma dili gelişiminde zaman zaman gözlenen anormal durumdur. Bu durum sıklıkla konuşmayı olumsuz olarak etkileyen diğer hastalıkların ve durumların sonucu olarak ortaya çıkar. Nörolojik disfazi, normal konuşma dilinin doğru gelişmesini engelleme potansiyeline sahip bir gelişimsel rahatsızlıktır. Bu hastalık intrauterin gelişim sırasında ya da bebeklik döneminde ortaya çıkabilir ve bebeğin yaşı ne kadar büyükse, bu durumun tedavisi o kadar zorlaşır. Nörolojik disfazi, kendisine özgü özellikleri olan farklı seviyelerde görülebilir. Konuşma kusurları arasında ses, ünsiyet, yüzeysel çekim, konuşma hızı, aralıklar ve bozukluklar gibi farklı durumlar vardır.

Konuşma bozukluğu, kişinin sesleri ve sözcükleri doğru ve akıcı çıkaramamasından kaynaklanan bir rahatsızlıktır. Bunun sebebi kişinin konuşma organlarındaki bir problemdir. Konuşma bozukluğunun olması kişiler arası iletişimi kısıtlar. Bu rahatsızlık küçük yaşlarda ortaya çıkabilir ve nörolojik bir temeli olabilir.
Konuşma bozuklukları, çoğu zaman erken yaşlarda ortaya çıkan ve yetişkinler arasında daha az görülen bir durumdur. Konuşmanın farklı boyutları arasındaki bozukluklar, çocukluk çağından itibaren veya genellikle geç tanı alan yetişkinlerde gözlenebilir. Yetişkinlerde konuşma bozuklukları, kişinin çeşitli nedenlerle konuşma, lisan veya anlaşılır konuşmayı sınırlandırmaktan kaynaklanabilir. Konuşmanın her bileşeni etkilenebilir ve konuşma bozukluklarının türleri arasında lisan bozuklukları, balbülüs, afaziler, disfazi ve entelektüel engellilikler yer almaktadır. Konuşma bozukluğu belirtileri, yetişkinlerin dilinden, vokal tonundan veya konuşma ve yazma becerilerinden etkilenebilir. Ayrıca, konuşmayı sınırlayan koşullarda, kişinin anlaşılır konuşmasındaki problemleri değerlendirmek için konuşma terapistlerine başvurulabilir.

Psikolojik kökenli konuşma bozuklukları çok farklı şekilde sınıflandırılabilir. En sık karşılanılan psikojenik kökenli konuşma bozukluğu mutizmdir. Mutizm; bireyin, yeterli konuşma gelişimi ve bilinç düzeyine rağmen konuşma ile iletişimi reddetmesidir.
Konuşma bozukluklarının psikolojik olabileceğini söylemek mümkündür. Konuşma bozukluğu, çocuklarda ve yetişkinlerde sosyal iletişim özürlerini ifade eder. Bu özürler kişinin konuşmasını etkileyebilir, Dil kullanımında veya konuşmasında güçlükler yaşamasına neden olabilir. Konuşma bozukluklarının bu durumların birçoğu, duygusal ve zihinsel sağlık sorunlarından kaynaklanıp etkilenmiş olabilir. Ayrıca bu bozuklukların gelişmesinde bazı fizyolojik ve biyolojik değişiklikler de rol oynayabilir. Bu nedenle, konuşma bozukluklarının psikolojik olabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Fiziksel nedenler operasyonlar ilaç tedavileri ve egzersizler ile çözümlenebilir. Ancak akıcı konuşma bozukluğu, fiziki açıdan sorun olmadığı halde kelimeleri düzgün çıkaramama gibi konuşma bozuklukları ise sadece uzman yardımıyla egzersizler ve dersler vasıtası ile çözümlenebilir.
Konuşma bozuklukları, kişinin kendi dilini kullanmasını etkileyen ciddi ve kronik fonksiyonel bozukluklar olabilir. Yetişkinlerde giderilmesi için bu durumun nedeninin anlaşılması önemlidir. Nedenler arasında duygusal problemler, travma geçmişi, kaygı, kaynakların yetersizliği, kendini ifade etmekte zorlanma, vb. sayılabilir. Konuşma bozukluklarının tedavisi her kişi için farklı olabilir. Bireyin gelişimi, durumuna bağlı olarak, konuşma-dil terapisi, konuşma rehabilitasyonu, konuşma desteği, sosyal beceri eğitimi, mesleki eğitim programları, psikoterapi veya psikiyatrik tedavi gibi çeşitli alanlarda (veya bunun kombinasyonu) uygulanabilir.

Eğer çocuğunuzun dil veya konuşma gelişimi konusunda şüpheleniyorsanız bir dil ve konuşma bozuklukları uzmanına başvurunuz.
Konuşma bozukluğu tanısı koymak ve bu alanda profesyonel yardım sağlamak için, bir logopediye gidilmelidir. Logopedi, konuşma bozukluğuyla ilgili sorunları tanımlamak, analiz etmek, önerilerde bulunmak ve uygun programlar geliştirmek gibi özel becerileri olan mesleki bir hekimdir. Logopedi personelinin sakıncalı davranışları gidermek için kullanabilecekleri stratejilerle, konuşmayı destekleyici araçlar vs. sağlamaları dahil olmak üzere birçok yeteneğe sahiptir. Logopedinin konuşma terapisine gönderme yapılması için öncelikle iyi bir tıbbi muayene olmalıdır.

Konuşmada rol alan yapılardaki bozukluklar, yarık damak, diş problemleri, nörolojik problemler, işitme kaybı gibi fiziksel sebeplerle beraber, serebral palsi, zihinsel yetersizlik, otizm spektrum bozuklukları, down sendromu gibi gelişimsel ve genetik bozukluklar da dil ve konuşma bozukluklarına yol açabilmektedir.
Konuşma bozukluğu çoğu zaman otizm, dil gelişim bozukluğu, disfazi ve diğer gelişimsel bozuklukları olan hastalarda görülür. Konuşma bozukluğu ayrıca fiziksel veya işitsel yetersizlikleri ile ilişkili olan beyin problemlerinden de kaynaklanabilir. Konuşma bozukluğu tedavisi için beyin problemlerinin teşhis edilmesi ve tedavisi önemlidir.

Artikülasyon bozukluklarının tedavisine yaklaşık olarak 4 yaşından sonra başlanır. Genel olarak çocuklar 7-8 yaşlarına geldiklerinde anadilinin tüm seslerini doğru olarak üretebilirler. Bu yaştan sonra devam eden konuşma bozukluğunun kendiliğinden düzelme olasılığı çok düşüktür.
Konuşma bozuklukları kendiliğinden düzelmeyebilir. Konuşma bozukluklarının tedavisi olmazsa, yaşam boyu kalıcı olabileceği ya da yaşam süresince tekrarlanabileceği anlamına gelir. Ancak, konuşma bozukluklarının tedavisine başlanıldığında, anlaşılabilir konuşma ve açık iletişim arayüzünün kazanılması mümkündür. Birçok durumda yüz yüze konuşma terapisi ve diğer altyapı programları ile daha iyi bir konuşma yeteneği kazanmak veya parlatmak mümkündür.

Konuşma bozukluğunun birçok sebebi olabilir. Bunlar arasında; beyin tümörü, kafa travması, alzheimer, demans, alkol bağımlılığı, inme, sıkı veya gevşek takılan takma dişler, ses tellerinde polip, ses kanseri, sesin hatalı kullanımı, kafeinli içecekler ve antidepresan ilaçlar yer almaktadır.
Konuşma bozukluğu, yetişkinlerde temel olarak gelişimsel problemler, travmalar, davranışsal bozukluklar, nörolojik hastalıklar veya fiziksel durumlar gibi pek çok nedeni olabilir. İnsanlar genellikle ileri yaşta konuşma bozukluklarının izlerini taşıyabiliyor çünkü erken yaşlarda doğru bir şekilde teşhis edilmesi için yeterli önlem alınmamıştır. İnsanlar yetişkinlikte konuşma bozukluklarının pek çok nedeni olabilir. Düşük eğitim seviyesi, sosyo-ekonomik durum, öğrenme rahatsızlıkları, kan beyin engeli, beslenme eksikliği, aşırı kulak çınlaması, anksiyete bozuklukları, kafa travmaları gibi nedenler, konuşma bozukluklarının ortaya çıkışına katkıda bulunabilir. Ayrıca, çeşitli tıbbi durumlar, mekanik bozukluklar ve biyolojik faktörler gibi fiziksel durumlar da konuşma bozukluklarına neden olabilir.

Nörolojik konuşma bozuklukları genellikle beyindeki konuşma merkezlerine meydana gelen bir hasar sonucunda görülen konuşma bozuklukları olmaktadır. Özellikle kafatası yaralanmalarında beyindeki çeşitli alanların etkilendiği hasarlar ile beraber konuşma ve dil alanları genellikle bu şekilde etkilenir.
Nörolojik konuşma bozuklukları, herhangi bir organik neden olmaksızın zihinsel veya fizyolojik problemin sonucunda konuşma çalışmalarında ortaya çıkan bozulmalar olarak tanımlanır. Bu bozukluklar, çeşitli özel semptomları içerebilir, ancak genellikle dil, ses ve konuşmanın sonsuzluğuna ve spontaneitesine olumsuz etkilidir. Aynı zamanda, bu bozukluklar ayrıca sözel ve yazılı kompozisyon yeteneğini de etkileyebilir. Nörolojik konuşma bozuklukları, yaşlılıkta veya nörolojik problemlerin neden olduğu beyin hasarları gibi farklı durumlarda ortaya çıkabilir.

Konuşma bozukluğu, kişinin sesleri ve sözcükleri doğru ve akıcı çıkaramamasından kaynaklanan bir rahatsızlıktır. Bunun sebebi kişinin konuşma organlarındaki bir problemdir. Konuşma bozukluğunun olması kişiler arası iletişimi kısıtlar. Bu rahatsızlık küçük yaşlarda ortaya çıkabilir ve nörolojik bir temeli olabilir.
Konuşma bozukluğu, yetişkinleri de etkileyen bir durumdur. Bu bozukluk, insanların konuşma, anlama ve yazmayı teşvik eden beceri ve becerilerinde gerçekleşen bozulma ile oluşur. Yetişkinlerde konuşma bozukluğu, çeşitli nedenlere bağlı olarak çoğunlukla doğal yaşlanma ile ilişkilidir. Bu bozukluk, konuşmanın her aşamasında karşılaşılan çeşitli problemlerden kaynaklanabilir, bunlar arasında fonetik, dilbilgisi, anlamlandırma ve konuşma sürecini organize etme gibi konular ile ilgili problemler bulunabilir. Yetişkinlerde konuşma bozukluğu, üretimin, sunumun veya konuşma ile alakalı fonolojik ve dilsel özelliklerdeki tariflenemeyen bozulmalara bağlanır. Problemler kişilerin iletişimini kavramasında ve ifade etmesinde, normal bir yaşam stili sürdürmesinde ve arkadaşlık kurmasında zorluklar yaşamasına neden olabilir.

Psikolojik kökenli konuşma bozuklukları çok farklı şekilde sınıflandırılabilir. En sık karşılanılan psikojenik kökenli konuşma bozukluğu mutizmdir. Mutizm; bireyin, yeterli konuşma gelişimi ve bilinç düzeyine rağmen konuşma ile iletişimi reddetmesidir.
Evet, konuşma bozukluğu psikolojik olabilir. Konuşma bozuklukları çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir ve içinde psikolojik sorunlar da olabilir. Konuşma bozukluklarına neden olabilecek psikolojik sorunlar arasında kaygı, depresyon, sosyal fobi, anksiyete bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozuklukları bulunur. Konuşma bozukluğunun psikolojik nedenleri olduğu düşünülüyorsa, tedavi edilebilir. Tedavide kullanılabilecek seçenekler arasında Konuşma ve İletişim Terapisi, Psikoterapi ve İlaç Tedavisi sayılabilir.

Fiziksel nedenler operasyonlar ilaç tedavileri ve egzersizler ile çözümlenebilir. Ancak akıcı konuşma bozukluğu, fiziki açıdan sorun olmadığı halde kelimeleri düzgün çıkaramama gibi konuşma bozuklukları ise sadece uzman yardımıyla egzersizler ve dersler vasıtası ile çözümlenebilir.
Konuşma bozukluğu, her dereceye göre farklı şekillerde tedavi edilebilen bir durumdur. Yetişkinler için öncelikle temel olarak terapötik yaklaşımın kullanılması gerekmektedir. Terapötik yaklaşım konuşma bozukluklarının nedenlerini ortaya çıkarmak, kişinin konuşma davranışlarını geliştirmesine yardımcı olmak amacıyla harekete geçirilen bir yöntemdir. Konuşma terapisinin başarısız olma durumuna karşı, diğer ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, hastanın konuşma alışkanlıklarını ve sosyal ilişkilerini geliştirmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, akupunktur ve meditasyon gibi alternatif tıp yöntemleri de konuşma bozukluklarının tedavisinde kullanılabilir.

Eğer çocuğunuzun dil veya konuşma gelişimi konusunda şüpheleniyorsanız bir dil ve konuşma bozuklukları uzmanına başvurunuz.
Konuşma bozukluğu için bir çocuk gelişim uzmanına veya bir konuşma terapistine gidilmelidir. Çocuk gelişim uzmanları ve konuşma terapistleri, çocukların konuşma bozukluklarının nedenini tespit etmek ve gerekli olması durumunda çocuklar için en iyi tedavi yöntemlerini seçmek amacıyla hareket ederler.

Çoğu zaman 'inme'den kaynaklanır, ama kaza veya tümor, enfeksiyon hastalıkları, damar hastalıkları da afaziye sebep olabilmektedir. Afazi sonrası kişinin planlama, basit etkinlikleri yerine getirme, problem çözme ve karar verme becerileri de etkilenebilir.
Kelimeleri karıştırmak, zihinsel olarak daha zor olan bir süreç oluşturmak için kullanılabilir. Bu, okuyucunun sözcükleri kaybetmesini ve daha fazla çaba göstermesini engelleyebilir ve anlamaya zorluk sağlayabilir. Ayrıca, bireyin konuşma yeteneğini geliştirmesine ve dil becerilerini arttırmasına yardımcı olabilir.

Konuşmada rol alan yapılardaki bozukluklar, yarık damak, diş problemleri, nörolojik problemler, işitme kaybı gibi fiziksel sebeplerle beraber, serebral palsi, zihinsel yetersizlik, otizm spektrum bozuklukları, down sendromu gibi gelişimsel ve genetik bozukluklar da dil ve konuşma bozukluklarına yol açabilmektedir.
Konuşma bozuklukları, konuşma ve anlaşılmayan hatta özürlü dil kullanımının yanı sıra, hareketler, gramer, sözcükler, anlam ve ses çıkarma gibi farklı alanlarda etkilenen bir hastalıktır. Konuşma bozuklukları, dil gelişimsel bozukluklar, gelişme geriliği, vokal kasları için hastalıklar, eğitim gereksinimleri, tıbbi ya da psikolojik durumlar olabileceği gibi doğuştan gelen koşullar veya yetişkinlik döneminde ortaya çıkan duygu karmaşası gibi pek çok sebeple meydana gelebilir. Konuşma bozuklukları genellikle, aşırı titreme, ses kısıklığı, telaffuz bozuklukları, tartışma bozuklukları ve beden dilini yeterince kontrol etme yeteneğinin olmaması gibi belirtiler içermektedir.