Evde Kekemelik Egzersizleri


Sponsorlu Bağlantılar

Kekemeliğin günümüzde kesin bir tedavisi bulunmasa da, konuşma akıcılığını arttırma amaçlı terapi yöntemleri kullanılmaktadır. Terapist, kişinin yaşına, akıcılık hatalarının sıklığı ve şekline göre terapi yöntemine karar verecektir.
Kekemelik en kolay geçerken öncelikle kişi kendisini kabullenmeli ve farkında olmalıdır. Daha sonra, tedavi edilmesi gereken bir durum olduğunu bilmek önemlidir. Kekeme olmak insanları dışlamaya neden olmamalı veya kendilerini utandırılmamalıdır. Son olarak o ile ilgili nasıl davranılacağını öğrenmek için bir uzmanla çalışmak, kekemeliğin semptomlarını en aza indirmek için çözümler bulmak ve düzenli olarak günlük hayatın içindeki pratiği artırmak konusunda yardımcı olabilir.

Çocuğa, kendilerini çok fazla zorlamadan, çenesini mümkün olduğunca geniş bir şekilde ayırmasını isteyin. Bu pozisyonda durmasını ve dilini, ağzının üstüne doğru kaldırmasını isteyin. Çocuk dilin ucunu kullanarak ağzının üstüne dokunmaya devam etmeli ve sonra ucunu ağzın arkasına doğru hareket ettirmelidir.
Kekemelik, rahat konuşmada yetersizlik olarak tanımlanabilir ve iyi bir tedavi protokolüne göre çok kapsamlı bir yaklaşım gerektirir. Egzersiz, kekemeliğin tedavisinde çok önemlidir ve özellikle biyolojik egzersizler kişinin kekemeliğini aşmasına yardımcı olabilir. Biyolojik egzersizler, belirli egzersizleri uygulayarak hareket sistemini geliştirmek için tasarlanmıştır. Kişinin sesini güçlendirmesi, doğru şekilde hareket etmesi ve uyumlu ve rahat konuşması için gerekli koordinasyonu sağlaması amacıyla dizayn edilmiştir. İdeal olarak, kekemeliğin önlenmesi için biyolojik egzersiz programı çok fazla tanınmış terapistlerden oluşmalıdır. Terapist, kişinin ihtiyaçlarına ve yaşına göre uygun egzersiz seçimlerini yapacaktır. Bir kekemeyle çalışmanın ilk adımları ses terapisi ile başlamalı ve sonrasında egzersizle birlikte uygulanmalıdır. Genel olarak, aşağıdaki egzersizler kekemeliğin tedavisinde yararlı olabilir: • Ses Kitlesini Artırma: Bu egzersizde kişi, sese ayarlanmasını sağlamak için diyaframını kullanır. Diyafram kasları güçlendikçe sesin daha net olması sağlanır. • Ritmik Hareket: Bu egzersiz, rahat konuşmada hızlı ve rahat bir şekilde hareket etmeyi teşvik etmek için tasarlanmıştır. • Nefes Kontrolü: Nefes almayı, nefes tutmayı ve nefes vermeyi teşvik eden bu egzersiz, kekemeyi aşmaya yardımcı olur. • Motor Koordinasyonu: Bu egzersiz, rahat konuşmak ve boğaz kaslarını çalıştırmak için özel ekipmanlar yardımıyla yapılır. • Beden Dilini İyileştirmek: Kişinin na

Ailesel, kalıtımsal. Kekeleyenlerin %40 ila 60'ının ailesinde ya kekeleyen ya da kekelemiş ve iyileşmiş birisi bulunmaktadır. Kekemeler stres ve zorluk azalıp dikkatleri konuşmadan başka bir yere çekildiklerinde daha az kekelerler. Bunun tersi durumlardaysa kekemelik artar.
Kekemelik çoğunlukla genetik faktörlerin etkisiyle ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte, fiziksel yaralanmalar, zihinsel engeller, otizm veya beyin hasarı gibi çevresel durumlar da kekemeliği artırabilir. Ayrıca, dil gelişimindeki bozukluklar, stresli deneyimler ya da kolayca kaygıya kapılan bireylerin kekemeliğinin artmasına neden olabilir.

KEKEMELİĞE İYİ GELİR Mİ? Sesli kitap okumak kekemelik tedavisinde kullanılan ve sıkça uzmanlarca tercih edilen bir yöntemdir. Kişiler sesli kitap okuyarak egzersiz yapabilir ve kekemelik şikayetlerini de büyük ölçüde iyileştirirler. Okuma egzersizleri sayesinde kişiler kendi konuşma bozukluklarını daha iyi fark eder.
Kekemelik kitap okuma ile geçer mi sorusuna cevabımız hayır olacaktır. Kekemelik tedavisinde edinilen başarı, kişinin kekemeliği konusunda kendini iyi ifade edebilmeyi öğrenmesinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla, kitap okumak, kişiyi kekemeliği konusunda daha iyi ifade etmeye yardımcı olamayacaktır. Ancak, kekemeliğin tedavisinde olduğu gibi, kitap okuma da kekemeliğe ilişkin bilgi sahibi olmanın yolu olabilir.

Kekemelik problemi yaşayan çocuklar ve yetişkinler konuşma akıcılığını kazanmak için konuşma terapisi, bilişsel davranışçı terapi ya da elektronik cihazların kullanıldığı yöntemlerden yararlanabilirler.
Kekeleyen insanlar, kendilerini daha iyi hissetmek, neşelenmek ve harekete geçmek için çeşitli tedbirler alabilirler. Bunların arasında; uyku ve dinlenme düzeni sağlamak, fiziksel aktivite ve egzersiz yapmak, stresi azaltmak, pozitif düşünceler geliştirmek, sosyal etkinliklere katılmak ve sosyal ilişkiler kurmak sayılabilir. Kekeleyen insanlar aynı zamanda destek gruplarına katılarak veya yardım arayarak başa çıkma stratejileri edinebilirler.

Genelde bilinenin aksine kekemeliğin nedeni herhangi bir korku veya duygusal şok değildir. Normal yaşam koşulları ve iletişim içerisinde de ortaya çıkabilir. Ailede en az bir kekemenin daha olması ve genetik yatkınlık kekemeliğe zemin hazırlayan faktörler olarak değerlendirilir.
Kekemelik, genellikle fizyolojik veya kimyasal nedenlerden kaynaklanan bir durumdur. Dolayısıyla doğrudan bir korku ile bağlantısı bulunmamaktadır. Ancak insanlar, kendileri veya çocukları için trajedilerin gerçekleştiğini düşündüklerinde, bu koşullarla ilgili bazı korkular geliştirebilirler.

Genelde kekemeliği başlatan korku ve strestir. Kekemeliğin çok görüldüğü bir neden de travma durumlarıdır. Birey ani korku kaygı gibi ağar ve ani duygu değişlerinden sonra kekeleyebilir ve ya konuşamayabilir. Kekemeliğin nedenlerinden biri de ev içerisinde ebeveynler ya da yakın akrabalardan birinin kekeme olmasıdır.
Kekelemek, bir insanın stresi azaltmak, küçük bir zafer kazanmak veya insanları eğlendirmek için kullandığı bir yöntemdir. Kişi kekelemeye başlayabilir çünkü bir etkinlik hakkında heyecanlıdır, bir düşünceye karşı konuşursa veya gülmeyi arzu eder veya sadece heyecanlıdır.

Konuşma bozukluğunun birçok sebebi olabilir. Bunlar arasında; beyin tümörü, kafa travması, alzheimer, demans, alkol bağımlılığı, inme, sıkı veya gevşek takılan takma dişler, ses tellerinde polip, ses kanseri, sesin hatalı kullanımı, kafeinli içecekler ve antidepresan ilaçlar yer almaktadır.
Konuşurken takılma, ortaya çıkabilecek birçok nedenden kaynaklanabilir; ani bir değişim, söyleme eklenmiş üslup veya kullanılan kelimelerin zor olduğu bir dil. Ayrıca, konuşurken takılmak, özgüvensizliğin, depresyonun, endişenin veya stresin sonucu oluşabilir. Dikkat eksikliği bozukluğunda (DEB) veya otistik spektrum bozukluğunda (OSB) yaşayan insanlar da konuşurken takıla bilirler. Konuşurken takılmanın önlenmesinde yaşa uygun, nefes alma ve dikkat kontrol teknikleri kullanmak yardımcı olabilir.