CEP TELEFONU
Yer : Sokak, okul önü olabilir.
KİŞİLER : Sunucu, lise son sınıf öğrencisi
: Işın, lise son sınıf öğrencisi, dersleri iyi değil. Cep telefonu yüzünden kınama cezası almış bir kişi, zengin aile kızı….Mesaj yazarak yürür, kulağında kulaklık.
Sürücü : Orta yaş biri.
Sunucu : Sevgili ŞAİK TV izleyicileri yine canlı bir yayında, Kutlu Gün programıyla karşınızdayız. Bu kez biz öğrencileri ve değerli öğretmenlerimizi ilgilendiren bir konunun içindeyiz. Bugün aylardır dört gözle beklediğimiz, Öğretmenler Günü.
ŞAİK TV çalışanları olarak, bizi biz yapan tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü canı gönülden kutluyoruz.
Her zaman olduğu gibi sokak görüşmelerimiz var.
Öğretmenler Günü’yle ilgili duyguları almaya devam ediyoruz İşte bir genç geliyor. Bakar mısınız? Elinde telefon, kulağında kulaklık, bizi duyar mı hiç.(Direksiyon elinde bir kişi araba kullanıyormuş gibi yaparak gelir. Fren yapar. Sessizce söylüyormuş gibi yapar, el kol hareketleri…Acı bir fren sesi) Aman aman! Az kalsın eziliyordu kız. Neyse, ne fren sesini duydu ne de sürücünün söylediklerini. (Sunucu kızı kolundan tutar.) Sizi tanıyabilir miyiz?
Işın : Niçin?
Sunucu : Bu gün Öğretmenler Günü, sizin de öğrenci olduğunuzu düşündüğüm için duygularınızı almak istemiştim.
Işın : Adım Işın. Lise son sınıfa gidiyorum.
Sunucu : Siz mesaj yazarak yürüyordunuz. Tüm öğretmenlere nasıl bir mesaj yollardınız?
Işın : Öğrencilerin cep telefonlarıyla uğraşmaktan vazgeçsinler.
Sunucu : Nasıl uğraşıyorlar?
Işın : Bırak derste telefonla konuşmayı teneffüste bile konuşmak yasak. Konuşmayı bırak okula telefon getirmek yasak.
Sunucu : Siz okuldan geliyorsunuz elinizde telefon var.
Işın : Bakkala emanet bırakmıştım şimdi aldım.
Sunucu : Bakkala niye bırakıyorsunuz?
Işın : Üç kez kaptırdım,
Sunucu : (Okuldaki müdür yardımcısının adını söyler.) Münübe Hanıma kaptırdıysan sene sonunu beklersin.
Işın : İkisini Münübe Hanıma kaptırdım. Okul idaresinde yatıyor telefonlarım.
Sunucu : Kaç telefon kaptırdın?
Işın : Beş altı oldu. Hüseyin Bey’den, yalvar yakar zor aldı annem. Bunu kaptırmamak için bakkala bırakıyorum.
Sunucu : Anlaşılan, bakkal öğrencileri çok seviyor.
Işın : Ne sevmesi, günlük elli kuruş alıyor.
Sunucu : Öğretmenler, yönetim, öğrencilerin okula telefon getirmesine niçin kızıyor?
Işın : Birçok nedeni var. Birincisi kıskanıyorlar.
Sunucu : Anlayamadım neyi kıskanıyorlar?
Işın : Öğrencilerin ellerindeki son model telefonları.
Sunucu : Öğretmenlerin telefonları eski mi?
Işın : Eski mi demek ne? Dedemden kalma hepsi. Üretici firmalar duysalar ellerinden alırlar.
Sunucu : Niçin alsınlar?
Işın : Herkes öğretmenler gibi bir telefonu dışındaki yazıları silinene kadar kullansa yeni ürün piyasaya süremezler. Ondan sonra fabrikalar iflas, işçiler işsiz kalır.
Sunucu : Farklı bir yaklaşım.
Işın : Hazır mikrofona çıkmışken telefon şirketlerine de bir diyeceğim var. Öğretmenler çok eski modelleri kullanıyorlar. Biz öğrencilere kötü örnek oluyorlar. Piyasaya çıkardığınız ürünleri tanıtım için reklam parası vereceğinize öğretmenlere bedava verin yeni ürünleri ülkedeki tüm çocuklar görsünler. Çocuk isteyince, ağlayınca hangi anne baba almam diyebilecek? Hem de sevgili öğretmenlerim bizim telefonlarla uğraşmaktan vazgeçerler. Münübe Hanım’a üç tane versinler. (Sitemli biçimde) Canım öğretmenlerim Öğretmenler Gününüz kutlu olsun.