Başlangıçta Divan edebiyatı kültürüyle yetişen ve o yolda şiirler söyleyen Ziya Paşa önce fikirleri yönüyle Batı’yı benimsedi. Ancak onun bu hareketlere sürekli bir bağlılık gösterdiği söylenemez. En güzel şiirlerini Divan tarzında söyleyen şair, Batılı tarzda pek başarılı değildir. Bu nedenle eskiden ayrılamayan, yeniyi ise tam bir benimseyişle uygulamaya fırsat bulamayan, ikilem içinde kalan bir sanatçı olmuştur. Ziya Paşa Tanzimat edebiyatının hemen bütün vasıflarını kendi sanatında toplamıştır. Tanzimat edebiyatını meydana getiren dört önemli etki onun şiirinde ve nesrinde görülür: Divan şiiri, mahallileşme cereyanı, aşık tarzı ve Batı etkisi. Çoğu şiiri hem şekil hem dil bakımından Divan şiiri sayılabilir. Bunun yanında bazı şiirleri halk şiirinin ölçü, şekil ve kafiyeleriyle söylenmiştir. Ziya Paşa’nın dil ve edebiyat hakkındaki görüşleri birbirini tutmuyordu. Londra’da Hürriyet Gazetesi’ne yazdığı “Şiir ve İnşa” adlı makalesinde Baki, Necati, Nef’i divanlarında görülen şiirleri Türk şiiri saymayan ve Nedim ve Vasıf’ın şarkıları da dahil Divan edebiyatını kişiliksiz, melez bir edebiyat olmakla suçlayan Ziya Paşa, Halk şairlerini gerçek Türk şairi ve onların şiirlerini de gerçek Türk şiiri saymıştır. Daha sonra yazdığı Harabat adlı antolojide ise Türk şiirinin temelini Ahmet Paşa’nın, Necati’nin, Baki’nin attığını, halk şairlerinin şiirlerinin ise bir eşek anırması gibi olduğunu söyleyecek kadar birbirine ters düşünceleri savunmuştur. Ziya Paşa Aşık tarzında da Divan tarzında da başarılıdır. Özellikle terkib-i bent ve terci-i bend’leri Divan şairlerinin yazdıklarından daha başarılıdır. Birçok beyiti vecize olacak niteliktedir. Ziya Paşa nesir alanında da birçok eser vermiştir. Nesir dili başlarda biraz süslü, secili iken zamanla daha sade ve oturaklı olmuştur. En önemli eseri hiciv tarzında yazdığı Zafername adlı manzumedir. Önce kaside şeklinde yazılan sonra tahmis şekline getirilen ve son olarak nesirle açıklanan bu eser devrin sadrazamı Ali Paşa aleyhine yazılmıştır. Diğer önemli eser, Ziya Paşa’nın Avrupa’dan döndükten sonra yazdığı Harabat isimli Divan edebiyatı antolojisidir. Üç cilt tutarındaki eserde Arap, İran, Türkiye ve Ortaasya Türkçesi şairlerinden seçilmiş şiirler vardır. Nesir alanındaki en önemli eserleri ise şüphesiz makaleleridir. Çoğu derlenmeyen bu makalelerde devrin Siyasi manzarası hakkında önemli bilgiler vardır. Ayrıca önceden de söz ettiğimiz Şiir ve İnşa adlı makalesi onun ününü artırmıştır. Nesir tarzındaki eserlerinden biri Rüya adlı küçük bir eserdir. Edebiyatımızda ilk röportaj sayılabilecek bu eser karşılıklı konuşma tarzında yazılmıştır. Yer yer sade bir dille yazılan eserde yine Sadrazam Ali Paşa’nın kötü idaresinden bahsedilmiş ve görevden alınması gerektiği vurgulanmıştır. Ziya Paşa’nın diğer nesir eseri Defter-i Amal Mukaddimesi’dir. Jean Jacque Rousseau’nun “İtiraflar” adlı eserinden ilhamla yazıldığı anlaşılan bu eser Batılı anı türünün ilk örneklerindendir.