THE RAILWAY STATION / TREN İSTASYONU
THE RAILWAY STATION | TREN İSTASYONU |
At the ticket office: | Bilet gişesinde: |
Passenger: I want a first class ticket to Eastbourne. How much is it, and what time does the first train leave? | Yolcu: Eastbourne için bir birinci mevki bilet istiyorum. Kaç paradır? İlk tren saat kaçta hareket ediyor? |
Ticket agent: The fare for one way is 2 pounds. There's a train at 6 a.m. and there's another at 8 p.m. | Biletçi: Gidiş ücreti 2 paund'dur. Sabah saat altıda bir tren var. Akşam saat sekizde başka bir tane var. |
Passenger: Is there a restaurant car on the train? | Yolcu: Trende yemekli vagon var mı? |
Ticket agent: Yes, sir. | Biletçi: Evet, efendim. |
Passenger: When does the train for Lugano leave? | Yolcu: Lugano'ya tren kaçta hareket ediyor? |
Station master: There's a train at 4.15 p.m. and another one at 5.10 p.m. | İstasyon şefi: Öğleden sonra saat 4.15'te ve akşam 5.10 da başka bir tane var. |
Passenger: Are they both expresses? | Yolcu: Her ikisi de ekspres mi? |
Station master: No, the 5.10 is an express and makes only one stop at Geneva and arrives in Lugano at 6.00 p.m. | İstasyon şefi: 5.10 treni ekspres, sadece Cenevre'de durur ve akşam saat 6'da Lugano'ya varır. |
The 4.15 is a local train and it arrives at 6.30 p.m. | 4.15 treni banliyö trenidir ve akşam 6.30'da varır. |
Passenger: I want two tickets on the express train, then. | Öyleyse, ekspres treni için iki bilet istiyorum. |
A man: May I have the new time table, please? | Adam: Yeni tarifeyi alabilir miyim, lütfen? |
Railway Clerk: Here you are, sir. | Demiryolu sekreteri: Buyurun, efendim. |
A man: Thank you. | Adam: Teşekkür ederim. |
To his wife: | Karısına: |
A man: Jeanette, have a look at the times of departures and arrivals of the trains going to Lucerne. | Adam: Jeanette, Lucerne'e giden trenlerin kalkış ve varış saatlerine bir göz at. |
Then we'll decide which one to take. | Ondan sonra hangisi ile gideceğimize karar veririz. |
Jeanette: Let's go on the 5.15 p.m. train. | Jeanette: 17.15 treni ile gidelim. |
A man: We want two first class tickets to Lucerne on the 5.15 p.m. train. Do we have to change trains anywhere? | Adam: Lucerne'e giden 17.15 treni için iki tane birinci mevki bilet istiyoruz. Herhangi bir yerde tren değiştirmemiz icap eder mi? |
Railway Employee: No, sir. It goes directly to Lucerne. | Demiryolu görevlisi: Hayır, efendim. Direkt olarak Lucerne'e gider. |
Businessman: Is there a couchette on the 9.30 p.m. train to Rome? | İş adamı: Roma'ya giden 21.30 treninde yataklı vagon var mı? |
Ticket agent: Yes, sir. The first class is 4.500 Lires per person on the couchette and the second class is 3.000 Lires per person. | Biletçi: Evet, efendim. Birinci mevki yataklı adam başına 4.500 Lirettir, ikinci mevki bir kişi için 3.000 Lirettir. |
Businessman: I want a first class ticket, then. | İş adamı: Öyleyse, bir tane birinci mevki bilet istiyorum. |
On the platform: | Peronda: |
Passenger: I've got a ticket for the 10.45 a.m. train to Lucerne. It's almost 11.15 a.m. Why is the train so late? | Yolcu: 10.45 Lucerne treni için bir biletim var. Nerdeyse 11.15.Tren neden bu kadar gecikti? |
Station Master: It'll be due in at 11.35 a.m. They're running late today. | İstasyon memuru: 11.35'te buraya varacak. Bugün trenlerde gecikmeler var. |
A young girl: From which platform does the train for Geneva leave? | Genç kız: Cenevre treni hangi perondan kalkıyor? |
Station Master: From platform 4. | İstasyon memuru: 4 numaralı perondan. |
An old woman: Excuse me, sir, where are the second class carriages on this train? | Yaşlı kadın: Afedersiniz, beyefendi, bu trende ikinci mevki vagonlar nerede? |
A student: Is there a train to Milan? | Öğrenci: Milano'ya tren var mı? |
Railway clerk: There's a train leaving af 4.00 p.m. | İstasyon sekreteri: Öğleden sonra saat dörtte hareket eden bir tren var. |
A man: I've missed my train. When is ihe next train to Zürich? | Adam: Trenimi kaçırdım. Zürih'e bundan sonraki tren ne zaman? |
Station master: The next one is in three hours. | İstasyon memuru: Bundan sonraki üç saat sonradır. |
A man: For how long is the ticket valid? | Adam: Bilet ne kadar zaman için geçerlidir? |
Station Master: It's valid for a week, sir. | İstasyon memuru: Bir hafta geçerlidir, efendim. |
Gentleman: Then, I can use the same | Beyefendi: Öyleyse, yarın aynı bileti kullanabilirim değil mi? |
Station Master: Certairly, sir. | İstasyon memuru: Tabii, efendim. |
On the train: | Trende: |
Gentleman: Put the baggage into the compartment, please. | Beyefendi: Bavulları kompartmana koyun, lütfen. |
Porter: Yes, sir. | Hammal: Evet, efendim. |
In the compartment: | Kompartmanda: |
An old lady: Excuse me, young man, can you. put my bags on the rack? | Yaşlı bayan: Affedersiniz, delikanlı, çantalarımı rafa koyabilir misiniz? |
Young man: Certainly, madam. | Genç adam: Tabii, hanımefendi. |
Old lady: Thank you very much. I'm too old to travel alone. At which station will you get off the train? | Yaşlı bayan: Çok teşekkür ederim. Yalnız yolculuk yapmak için çok yaşlıyım. Siz hangi istasyonda trenden ineceksiniz? |
I want to get off at Constance. Will you tell me when to get off, please? | Ben Constanze'da inmek, istiyorum. Lütfen, bana ne zaman ineceğimi söyler misiniz? |
Young man: Yes, of course. l'm going there, too. | Genç adam: Eve; tabii. Ben de oraya gidiyorum. |
A Passenger: Is this a smoker's compartmet? I fergot to ask before I got on the train. | Yolcu: Bu sigara içilebilen bir kompartıman mı? Trene binmeden önce sormayı unuttum. |
Gentleman: Yes, it is. | Beyefendi: Evet öyle. |
Passenger offering a cigarette. | Yolcu, bir sigara ikram ederek: . |
Passenger: Would you like a cigarette? | Yolcu: Bir sigara ister misiniz? |
Gentleman: Thank you, I would. I was in such a hurry to get on the train that I forgot to buy a packet. | Beyefendi: Teşekkür ederim, isterim. Trene binmek için o kadar telaş içindeydim ki bir paket almayı unuttum. |