PHONE CALLS / TELEFON KONUŞMALARI
PHONE CALLS | TELEFON KONUŞMALARI |
Mr l.arry: I'd iike to speak to Mr Dixon, please. | Mr Larry: Mr Dixon'la görüşmek istiyorum, lütfen. |
A lady: There isn't anybody named Mr Dixon here. What number were you calling? | Bayan: Burada Mr Dixon adında biri yok. Siz hangi numarayı arıyorsunuz? |
Mr Larry: l was calling 48 45 30. | Mr Larry: 48 45 30 numarayı arıyordum. |
The lady: You have the wrong number. | Bayan: Yanlış numara. |
Mr Larry: I'm sorry I bothered you. | Mr Larry: Özür dilerim, sizi rahatsız ettim. |
Mr Larry dials Ol-Information. | Mr Larry danışmayı 01'i çevirir. |
Operator: This is Information. May I help you? | Operatör: Burası Danışma, size yardım edebilir miyim? |
Mr Larry: I'm trying to find the phone number of Mr John Dixon. The number isn't in the telephone directory. | Mr Larry: Mr John Dixon'un telefon numarasını bulmaya çalışıyorum. Numara telefon rehberinde yok. |
Operator: Yes, I'll look it up. It's 21 35 60. | Operatör: Evet, bakacağım. 21 35 60'tır. |
Mr Larry: Thank you very much. | Mr Larry: Çok teşekkür ederim. |
Mr Larry calls Mr Dixon's office. | Mr Larry calls Mr Dixon'un bürosuna telefon eder. |
Mr Larry: May I speak to Mr Dixon, please? | Mr Larry: Mr Dixon ile konuşabilir miyım? |
Secretary: Mr Dixon isn't in right now. Who's calling, please? | Şu anda Mr Dixon içeride değil. Kim arıyor, lütfen? |
Mr Larry: This is Mr Larry from the 'Kellog Company' calling. Can you tell me what time Mr Dixon will be back? | Mr Larry: Kellog Şirketi'nden, Mr Larry. Bana Mr Dixon'un kaçta döneceğini söyleyebilir misiniz? |
Secretary: He'll come back very soon. Can you call again or will you leave a message? | Sekreter: Pek yakında dönecek. Tekrar arayabilir misiniz, yoksa bir mesaj mı bırakacaksınız? |
Mr Larry: I'll be in my hotel room all the afternoon. He can phone me there. My number is 45 67 82. | Mr Larry: Bütün öğleden sonra otel odamda olacağım. Bana oraya telefon edebilir. Numaram 45 67 82'dir |
Secretary: I'll ask Mr Dixon to get in touch with you as soon as he comes back to the office. | Sekreter: Büroya gelir gelmez Mr Dixon'a sizinle temas etmesini isteyeceğim. |
Mr Larry: Thank you, good-bye. | Mr Larry: Teşekkür ederim. Allahaısmarladık. |
Secretary: Good-bye, sir. | Sekreter: Güle güle efendim. |
Telephone call between two friends: | İki arkadaş arasında telefon konuşması: |
George: Hello! This is George speaking. Can I talk to Vera, please. | George: Alo! Ben George. Lütfen, Vera ile konuşabilir miyim? |
Mrs. Dodd: She hasn't come back from office, yet. Can you call a little later, George? | Mrs Dodd: Henüz bürodan dönmedi. Biraz sonra arayabilir misin, George? |
George: Yes, of course, Mrs Dodd. | George: Evet, tabii Mrs Dodd. |
A little later: | Biraz sonra: |
George: Hello, Vera. This is George. | George: Merhaba, Vera. Ben George. |
Vera: Oh! Hello, George! How are you? | Vera: O, merhaba, George! Nasılsın? |
George: Fine thanks, how are you? | George: İyiyim, teşekkür ederim, Sen nasılsın? |
Vera: Very well. thank you. | Vera: Çok iyiyim, teşekkür ederim. |
George: What are you planning to do tonight? | George: Bu gece ne yapmayı tasarlıyorsun? |
Vera: I'll be at home. | Vera: Evde olacağım. |
George: Shall we go out to dinner? | George: Yemeğe gidelim mi? |
Vera: It'll be wonderful, George. | Vera: Fevkalade olur George. |
George: I'll come to your home at 8 o'clock, then. | George: Öyleyse saat 8'de senin evine gelirim. |
Vera: See you then. Bye-bye. | Vera: Görüşürüz. Allahaısmarladık. |