AT THE WATCHMAKER'S / SAATÇİDE
AT THE WATCHMAKER'S | SAATÇİDE |
Watchmaker: Good morning, madam. What can I do for you? | Saatçi: Günaydın, bayan. Sizin için ne yapabilirim? |
Mrs Eaton: My watch isn't working. It stopped suddenly. I want to have it repaired. | Mrs Eaton: Saatim çalışmıyor. Aniden durdu. Onu tamir ettirmek istiyorum. |
Watchmaker: Let me have a look at it. Oh, the spring is broken. | Saatçi: Bir bakayım ona. O... yayı kırılmış. |
Mrs Eaton: Can you repair it? | Mrs Eaton: Tamir edebilir misiniz? |
Watchmaker: Yes, of course. | Saatçi: Evet, tabii. |
Mrs Eaton: When will it be ready and how much will it cost? | Mrs Eaton: Ne zaman hazır olur ve ne fiyata olur? |
Watchmaker: I'II cost 2 £. It'll be ready in a week. | Saatçi: İki paund'a olur. Bir haftada hazır olur. |
I'll repair it and then I'll check and see that your watch doesn't go fast or slow. | Tamir ettikten sonra saatin geri veya ileri gitmemesini kontrol edeceğim. |
Mrs Eaton: How much does this wrist watch cost? | Mrs Eaton: Bu kol saatinin fiyatı ne kadar? |
Watchmaker: It's Swiss made. It has 20 rubies. It costs 30 £ madam. | Saatçi: İsviçre yapısıdır. 20 taşı (yakut) var. Fiyatı 30, (30 paund) hanımefendi. |
Mrs Eaton: It's very pretty, but I'll think about it. I won't buy it today. | Mrs Eaton: Çok güzel ama bu konuda düşüneceğim. Bugün almayacağım. |
Watchmaker: Any time you like, madam. | Saatçi: Ne zaman isterseniz, hanımefendi. |
Mrs Eaton: Good-bye. | Mrs Eaton: Allahaısmarladık. |
Watchmaker: Good-bye. | Saatçi: Güle Güle. |