Cumhuriyet döneminin başlarında, tıpkı şiirde olduğu gibi roman ve hikayede de Milli edebiyat sanatçılarının etkili olduğu görülür. Cumhuriyet dönemine özgü roman ve hikaye ise yine 1940'lı yıllardan sonra başlar. Bu dönemde ortaya çıkan toplumcu gerçekçi romanlar, işçilerin, köylülerin hayatını konu almış ve yönetenleri zalim, yönetilenleri mazlum gösteren ideolojik bir yapıya bürünmüştür. Hatta böyle davranmayan romancılar aşağılanmış, sanatçı sayılmamıştır. Ancak bunun yanında Peyami Safa’nın psikolojik romanları, nitelikli roman örnekleri olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır. Hikaye alanında ise oldukça başarılı sanatçılar yetişmiş, günlük hayatı işleyen hikayelerin yanında tarihi hikayeler de yazılmıştır. Bu dönemin önemli özelliklerinden biri de Batıda olduğu gibi bizde de sanatçının ödüllerle değerlendirilmesinin gelenek halini almasıdır. Sait Faik Hikaye Armağanı, Türk Dil Kurumu ödülleri vs. Şimdi Cumhuriyet’in ilk yıllarından başlayarak edebiyatçılarımızı tanıyalım: