ON THE BEACH / PLAJDA
ON THE BEACH | PLAJDA |
Richard: What shall we do this weekend, Catherine? | Richard: Catherine, bu hafta sonu ne yapacağız? |
Catherine: Let's goto the beach. We can take our tent and picnic box and stay there till the sun goes down. | Catherine: Deniz kenarına gidelim. Çadırımızı ve piknik kutumuzu alır ve güneş batana kadar orada kalabiliriz. |
Tom: Let's take our rubber boat too, Dady. If the sea is calm, I'd like to row. | Tom: Babacığım, lastik botumuzu da alalım. Deniz sakin olursa kürek çekmek istiyorum |
Richard: All right, you can take it. Don't forget to take the oars. | Richard: Peki, onu alabilirsin. Kürekleri almayı unutma. |
Catherine: Do you want me to prepare cold tea or hot coffee in the thermos flask, Richard? | Catherine: Richard, termosta soğuk çay mı sıcak kahve mi hazırlayayım istersin? |
Richard: Cold tea's fine. | Richard: Soğuk çay iyi. |
On the beach: | Deniz kenarında: |
Catherine: Tommy and Jenny, take off your sandals while you walk on the sand. Take this bag, Tommy. | Catherine: Kumda yürürken sandaletlerinizi çıkarın, Tommy ve Jenny. Tommy, bu çantayı al. |
Catherine: Jenny, help me to put this straw mat on the sand. | Catherine: Jenny, bana bu hasır yaygıyı kuma koymama yardım et. |
Richard: Catherine, help me to open this tent. Johnny, tie this ropearound that stick. That's it. Thank you. | Richard: Catherine, bu çadırı açmama yardım et. Johnny, bu ipi o kazığın etrafına bağla. Tamam. Teşekkür ederim. |
Catherine: Did you put suntanlotion on, Tommy? | Catherine: Tommy, güneş losyonu sürdün mü? |
Tom: Yes, I want you to see me swimming crawl style, father. Let's go and swim. | Tom: Evet. Beni kravl stilinde yüzerken görmeni istiyorum, baba. Hadi gidip yüzelim. |
They run and jump into the water. | Koşarlar ve suya atlarlar: |
Catherine: Come along, children, you must be hungry. | Catherine: Haydi gelin, çocuklar, aç olmalısınız. |
Tom: l can't come now. l'm not hungry, yet. I'm making a big sand castle. | Tom: Ben şimdi gelemem. Henüz aç değilim. Kumdan kocaman bir şato yapıyorum. |
Catherine: You can finish it later. It's too hot, now. Don't stay in the sun or you'll get a sunstroke. Come to the shade, Tom. | Catherine: Onu sonra bitirebilirsin. Şimdi hava çok sıcak. Güneşte kalmayın, yoksa güneş çarpar. Tom gölgeye gel. |
Tom: O.K., mum. | Tom: Peki, anne. |
Catherine: Jenny, you're shivering. | Catherine: Jenny, sen titriyorsun. |
Change your swimming suit, immediately. Both of you get two sandwiches each and a bottle of coke. | Hemen mayonu değiştir. İkiniz de ikişer sandöviç ve birer şişe Coca-Cola alın. |