TONY AND TINA GO ON A TRIP BY CAR / TONY VE TINA OTOMOBİLLE YOLCULUĞA ÇIKARLAR
TONY AND TINA GO ON A TRIP BY CAR | TONY VE TINA OTOMOBİLLE YOLCULUĞA ÇIKARLAR |
Tina: Tony, when are we leaving for Spain exactly? | Tina: Tony, kati olarak ne zaman İspanya'ya hareket ediyoruz? |
Tony: I decided on the departure date as Friday, June 11th. Can you get everything ready by that time? | Tony: Ben 11 Haziran cuma. gününü hareket tarihi olarak kararlaştırdım. O zamana kadar her şeyi hazır edebilir misin? |
Tina: Yes, my parents have agreed to take care of the children white we're away. I'll do my shopping this week. | Tina: Evet, annem ve babam biz yokken çocuklara bakmayı kabul ettiler. Alışverişimi bu hafta yaparım. |
Tony: Tomorrow, l'll take the, car to the repair shop for a check. I'll buy new tryes. | Tony: Yarın otomobili kontrol için tamirhaneye götüreceğim. Yeni lastikler alacağım. |
You must go to the Touring Club and ask for a road map of Europe. | Sen de Turing Kulübe gidip bir Avrupa yol haritası istemelisin. |
Tina: l'll do that, Tony. Is there anything else I can do for you? | Tina: Öyle yapayım, Tony. Senin için yapabileceğim bir şey var mı? |
Tony: Thal's all. | Tony: Hepsi bu kadar. |
The next day at the repair shop: | Ertesi gün tamirhanede: |
Mechanic: What's wrong with the car, sir? | Tamirci: Otomobilin nesi var, beyefendi? |
Tony: I'm going on a long trip. Have a good look at everything. | Tony: Uzun bir yolculuğa çıkacağım. Her şeye iyice bir bakın. |
Mechanic: How many kilometres has the car made? | Tamirci: Otomobil kaç kilometre yaptı? |
Tony: It has 25 000 km. on the clock. Make sure that you charge the battery, too. It doesn't run very well. | Tony: Göstergede 25 000 km. var. Aküyü doldurmayı da unutmayın. İyi çalışmıyor. |
Mechanic: Don't worry. We'll check the brakes, tighten up the screws, and do all the necessary adjustments. | Tamirci: Merak etmeyin. Frenleri kontrol ederiz, vidaları sıkarız ve gerekli bütün ayarlamaları yaparız. |
Tony: How long will it take to do this? | Tony: Bunu yapmak ne kadar sürer? |
Mechanic: It'll take 2 days. It'll be ready Friday evening. So, you can have your car during the weekend. | Tamirci: 2 gün sürer. Cuma akşamı hazır olacak. Böylece, hafta sonunda arabanız olacak. |
Tony: How much will it cost? | Tony: Kaça olacak? |
Mechanic: It'll cost $ 150. | Tamirci: 150 dolara olacak. |
Tony: All right, good-bye. | Tony: Peki. Allahaısmarladık. |
Mechanic: Good-bye, sir. | Tamirci: Güle güle efendim. |
Tina: Drive slowly, Tony. You must not drive faster than 60 kilometres an hour. | Tina: Tony,yavaş sür. Saatte 60 km.den daha hızlı sürmemelisin. |
We're coming to a village. | Bir kasabaya geliyoruz. |
At that moment they hear a policeman's whistle and they stop. | O anda bir polis düdüğü duyarlar ve dururlar. |
A policeman on a motor-cycle comes up. | Motosikletli bir polis gelir. |
Tony: Oh, dear! They've caught us, Tina. | Tony: Eyvah! Bizi yakaladılar, Tina. |
Tina: I told you. | Tina: Sana söyledim. |
Policeman: Your driving licence, sir? | Polis: Ehliyetiniz, beyefendi? |
You were driving too fast. You can't drive faster than 60 km. per hour. You were doing 80. | Fazla hızlı sürüyordunuz. Saatte 60 km. den hızlı gidemezsiniz. Siz 80 yapıyordunuz. |
You have to pay a fine of $ 4. | 4 dolar ceza ödemek zorundasınız. |
Tony: We've got to stop at a filling station, Tina. Keep your eyes on the road and let's not miss it. | Tony: Tina, bir benzincide durmalıyız, gözlerini yoldan ayırma. Sakın kaçırmayalım. |
Otherwise, we'll be in trouble. We have very little petrol left. | Yoksa başımız derde girer. Çok az benzinimiz kaldı. |
Tina: Slow down, Tony. There's a filling station 1 km. ahead. | Tina: Yavaşla, Tony. 1 km. ötede bir benzinci var. |
Tony: Fiil up the tank. I want you to check the oil and the tyre pressure. | Tony: Depoyu doldurun. Yağı ve lastiklerin havasını da kontrol etmenizi istiyorum. |
Attendant: Anything else? | Görevli: Başka bir şey? |
Tony: l want some water to fill up the radiator. | Tony: Radyatörü doldurmak için biraz su istiyorum. |
Attendant: Yes, sir. | Görevli: Evet, efendim. |
Tony: How much do l owe you? | Tony: Borcum ne kadar? |
Attendant: $ 14, sir. Thank you. Good-bye. | Görevli: 14 dolar, efendim. Teşekkür ederim. Güle güle. |
Tony: Tina, dear, you're the guide today. | Tony: Tina, canım, bugün rehber sensin. |
Open the map, pay attention to the sign posts on the road. Let's make sure that we are on the right road. | Haritayı aç, yoldaki trafik işaretlerine dikkat et. Doğru yolda olduğumuzdan emin olalım. |
How many kilometres are there to Barcelona? | Barselona'ya kaç kilometre var? |
Tina: Let me see. There are 200 kms. | Tina: Bakayım. 200 kilometre var. |
Tony: So, we'll be there before noon. | Tony: Öyleyse öğleden evvel orada olacağız. ... |
When we arrive at... we shall look for a roadside park, stop there and have our picnic lunch. Okay? | ya vardığımızda yol kenarında bir park arayıp dururuz ve piknik yemeğimizi yeriz. Olur mu? |
Tina: Wonderful! | Tina: Fevkalade! |
Tony: Excuse me, sir, can you help me? | Tony: Affedersiniz, efendim, bana yardım edebilir misiniz? |
I want to leave my car in a garage for a few days. | Otomobilimi birkaç gün için bir garajda bırakmak istiyorum. |
Is there a garage near by? | Yakınlarda bir garaj var mı? |
Clerk: Yes, go straight ahead, turn left. | Sekreter: Evet, dümdüz gidin, sola dönün. |
Tony: Can you also give me Information about the city tours? We want to go on a sightseeing tour by bus. | Tony: Bana şehir turları hakkında bilgi de verebilir inisiniz? Otobüsle bir şehir turu yapmak istiyoruz. |
Clerk: Here is the schedule, sir. You can make your reservations now. | Sekreter: İşte program efendim. Rezervasyonlarınızı şimdi yapabilirsiniz. |
Tony: We'll lake the tour at 11.00 a.m. on Tuesday and the night tour at 9.00 p.m. on Wednesday. | Tony: Salı günü sabah 11'deki tura ve çarşamba saat 9'daki gece turuna katılacağız. |
How far is the Plaza Hotel from here? | Plaza Oteli buradan ne kadar uzakta? |
Clerk: It's about 300 metres from here. | Sekreter: Buradan yaklaşık 300 metre. |
Tony: Thank you very much. Good-bye. | Tony: Çok teşekkür ederim. Allahaısmarladık. |
Clerk: Not at all. | Sekreter: Bir şey değil. |
On their return trip they set out early in the morning. | Dönüş seyahatinde sabah erkenden yola çıkarlar. |
At the Customs: | Gümrükte: |
Policeman: Your passports and your insurance papers, please. | Polis: Pasaportlarınız ve sigorta kağıtlarınız, lütfen. |
Everything is complete. You can pass. | Hepsi tamam. Geçebilirsiniz. |