AT THE HOTEL / OTELDE
AT THE HOTEL | OTELDE |
A young couple, a businessman and a lady waiting to make reservations at the desk. | Rezervasyon masasında rezervasyon yapmak için bekleyen genç bir çift, bir iş adamı ve bir hanım. |
Young man: We'd like a room for 3 nights. We wrote to you last week from Frankfurt but we received no answer. | Genç adam: Biz 3 gece için bir oda istiyoruz. Geçen hafta size Frankfurt'tan yazdık, fakat hiç cevap alamadık. |
Clerk: What's your name, sir? | Sekreter: Adınız nedir, efendim? |
Young man: Hans Steward. | Genç adam: Hans Stevvard. |
Clerk: Oh, yes. We have a room reserved for you. We wired you last Monday. | Sekreter: Aa, evet! Sizin için ayrılmış bir odamız var. Geçen pazartesi size telgraf çektik. |
Young man: That's strange. I never received any telegram. | Genç adam: Tuhaf. Hiç telgraf almadım. |
Clerk: Do you want a room with or without a bath? | Sekreter: Banyolu mu yoksa banyosuz oda mı istiyorsunuz? |
Young man: What are the prices? | Genç adam: Fiyatları nedir? |
Clerk: $ 6 if you have a room without a bath and $ 8 if you have a room with a bath. | Sekreter: Banyosuz oda alırsanız 6 dolar, banyolu bir oda alırsanız 8 dolardır. |
Young man: I want a room without a bath, then. Is breakfast included in the price? | Genç adam: Öyleyse, banyosuz bir oda istiyorum. Kahvaltı fiyata dahil mi? |
Clerk: Yes, sir. I'll give you the room 315. It's on the third floor. Will you sign the register, please? | Sekreter: Evet, efendim. Size 315 no.lu odayı vereceğim. Üçüncü kattadır. Kayıt defterini imzalar mısınız, lütfen? |
Young man: Take my car to the garage and have my luggage sent up, please, Here are the keys. | Genç adam: Otomobilimi garaja alın ve bagajımı yukarı gönderin, lütfen. Anahtarlar burada. |
Meanwhile several clients come to the reservation desk: | O sırada birkaç müşteri rezervasyon masasına gelirler: |
A gentleman: I'm expecting a phone call. Please, let me know if there's a call for Mr Bernadette. I'll be in the lounge. | Beyefendi: Ben bir telefon bekliyorum. Mr Bernadette için bir çağrı olursa, lütfen, bana bildirin. Salonda olacağım. |
A lady: Is there any mail for me? | Bayan: Bana hiç mektup var mı? |
Clerk: Yes, there are two letters and a telegram for you. | Sekreter: Evet, sizin için iki mektup ve bir telgraf var. |
A young girl: The key to room No. 16, please. | Genç bayan: 16 numaralı oda anahtarı, lütfen. No. 16, please. |
A man: I'm leaving early tomorrow morning. Let me have my bill, and forward my mail to this address:.. | Adam: Yarın sabah erkenden ayrılacağım. Bana hesabımı verin ve mektuplarımı bu adrese gönderin:.... |
Could you call me at 6.00 a.m. please? | Bana sabah saat altıda haber verebilir misiniz, lütfen? |
A lady: Can I book a room from now until Friday? | Bayan: Şu andan cuma'ya kadar bir oda ayırtabilir miyim? |
Clerk: Do you have a reservation? | Sekreter: Rezervasyonunuz var mı? |
Lady: No, sir. | Bayan: Hayır, efendim. |
Clerk: Do you want a single or a double room? | Sekreter: Tek yataklı mı yoksa çift yataklı oda mı istiyorsunuz? |
Lady: A single room with shower. | Bayan: Tek yataklı duşlu bir oda. |
Clerk: I can let you have the room 156 on the first floor. It's $ 6 per day. | Sekreter: Size birinci kattaki 156 nolu odayı verebilirim. Günde 6 dolardır. |
Lady: Can I see it, please? | Bayan: Lütfen, onu görebilir miyim? |
Clerk: Certainly. Would you take a seat for a moment? The bellboy will show you your room. | Sekreter: Tabii. Bir dakika oturur musunuz? Komi size odanızı gösterecek. |
Bellboy: Will you follow me, please? | Komi: Beni takip eder misiniz, lütfen? |
A businessman comes in. | Bir iş adamı gelir. |
Businessman: Good morning, Mr Clearing. | İş adamı: Günaydın Mr Clearing. |
Clerk: Good morning, Mr Lawrence. Are you here on business? | Sekreter: Günaydın, Mr Lawrence. Burada iş için mi bulunuyorsunuz? |
Mr Lawrence: It's partly business and partly pleasure. | Mr Lawrence: Kısmen iş, kısmen eğlence. |
Clerk: How long do you plan to stay? | Sekreter: Ne kadar kalmayı tasarlıyorsunuz? |
Mr Lawrence: l'll stay a week. I want a quiet room. | Mr Lawrence: Bir hafta kalacağım. Sakin bir oda istiyorum. |
Clerk: I'll give you the room 78 on the second floor at the back. | Sekreter: Size ikinci katta arkadaki 78 no.lu odayı vereceğim. |
Mr Lawrence: What's the price? | Mr Lawrence: Fiyatı ne kadar? |
Clerk: It's $ 6 a night including service. TV and breakfast. | Sekreter: Servis, televizyon ve kahvaltı dahil altı dolardır. |
Mr Lawrence: Has it a private bath or shower? | Mr Lawrence: Özel banyosu veya duşu var mı? |
Clerk: It has a shower. | Sekreter: Duşu var. |
Mr Lawrence: That's fine. | Mr Lawrence: İyi. |
Clerk: Would you sign the register, please? | Sekreter: Kayıt defterini imzalar mısınız, lütfen? |
Mr Lawrence: At what time do you serve meals? | Mr Lawrence: Saat kaçta yemek servisi yapıyorsunuz? |
Clerk: We serve breakfast from 8.00 a.m. to 11.00 a.m, lunch from 12.30 to 3.00 p.m., | Sekreter: Sabah 8,00'den 11 .OO'e kadar kahvaltı, 12.30'dan 15.00'e kadar öğle yemeği, |
and we serve dinner from 6.00 p.m. to 8.30 p.m. | 18.00'den 20.30'a kadar akşam yemeği servisi yapıyoruz. |
Later on Mr Lawrence wants to drink a coke and dials 01. | Bir müddet sonra Mr Lavvrence Coca Cola içmek ister ve 01'i çevirir. |
Mr Lawrence: Room service, please, send a bottle of Coca Cola to the Room 78. Thank you. | Mr Lawrence: Oda servisi, lütfen 78 no.lu odaya bir şişe Coca-Cola yollayın. Teşekkür ederim. |
Mr Lawrence makes a phone call. | Mr Lawrence telefon eder. |
Mr Lawrence: I want an outside line, please. | Mr Lawrence: Bir dış hat istiyorum, lütfen. |
Hello, Paul! This is Tom. Yes, I've just come to Zürich. I'm staying at the Central Hotel, room 78. Yes, I'm free tonight... | Merhaba, Paul! Ben Tom. Evet henüz Zürih'e geldim. Central Otel 78 no.da kalıyorum. Evet bu gece serbestim... |
I'll wait for you in the lounge at 6'oclock, then. | öyleyse saat 6'da seni salonda bekleyeceğim. |
Mr Lawrence calls the chambermaid. | Mr Lawrence hademeyi çağırır. |
Mr Lawrence: Give my washing to the laundry, please. When can I get it back? | Mr Lawrence: Lütfen, kirli eşyalarımı çamaşırhaneye verin. Ne zaman geri alabilirim? |
Chambermaid: Tomorrow evening, sir. | Hademe: Yarın akşam, efendim. |
Mr Lawrence: I want this suit ironed too, and bring me clean towels, please. | Mr Lawrence: Bu elbisenin de ütülenmesini istiyorum. Ve lütfen bana temiz havlular getirin. |
I want this overcoat to be dry cleaned. | Bu paltonun kuru temizleme yapılmasını istiyorum. |
Can they remove these stains? | Bu lekeleri çıkarabilirler mi? |
Chambermaid: Yes, certainly. | Hademe: Evet, tabii. |