Okul öncesi eğitim, 0-6 yaG (0-72 ay) grubundaki çocukların bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönden gelişimlerini destekleyen, onları toplumun kültürel değerleri doğrultusunda yönlendiren ve temel eğitim bütünlüğü içinde ilköğretime hazırlayan eğitim sürecidir. Okul öncesi eğitimin amaç ve görevleri, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak, çocukların beden, zihin, duygu gelişimini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak; çocukları ilköğretime hazırlamak; şartları elverişsiz çevrelerden ve ailelerden gelen çocuklar için ortak bir yetiGtirme ortamı yaratmak; çocukların Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamaktır (MEB,2006).
Okul öncesi eğitim, çocuğun kişiliğinin temellerinin atıldığı, anadilinin geliştiği, temel bilgi ve becerilerin kazandırıldığı bir öğrenme sürecini temel almaktadır. Bu dönemde uygulanan eğitim sürecinin niteliği diğer eğitim süreçlerini de etkileyeceği için oldukça önemli bir öğrenme dönemini kapsamaktadır. 0-72 ay dönemi, çocuğun gelişiminin en kritik, en ilginç, en çok dikkat isteyen ve ihmal edilmemesi gereken bir dönemidir.Çocuğun kendini tanıması, kendi potansiyelinin ve geliştirilmesi gereken yönlerinin farkına varması büyük ölçüde bu dönemde gerçekleşir. Ayrıca bu dönem, diğer insanlar ve toplumsal kurallarla tanışmanın gerçekleştiği sosyalleşme dönemidir.
Çocukluk yıllarında kazanılacak olan bu davranışların büyük bir kısmının yetişkinlikte bireyin kişilik yapısını, alışkanlıklarını, inanç ve değer yargılarını biçimlendirdiği gözlenmektedir (Oktay, Zembat ve Unutkan, 2007). Okul öncesi eğitim, çocukların psikomotor, dil, sosyal-duygusal, bilişsel alanlarda ve öz bakıma yönelik becerilerde daha üst seviyeye ulaşmasına olanak sağlamaktadır. Çocuğun öğrenmesinin en yoğun olduğu, temel alışkanlıklarının, zihinsel yeteneklerinin en hızlı geliştiği okul öncesi eğitim döneminin; çocukların ileri yaşlardaki öğrenme yeteneği ve akademik başarıları üzerinde önemli etkilerinin olduğu yapılan bilimsel araştırmalar ve çağdaş eğitime yönelik uygulamalarla kanıtlanmıştır (MEB, 2009).
Anaokulları veya anasınıflarında yapılan okuma-yazmaya hazırlık çalışmaları sayesinde ilköğretim birinci sınıfa başlayan çocukların okuma-yazmaya daha hızlı geçebildikleri öğretmenler tarafında da gözlemlenmektedir. Ayrıca, okul öncesi eğitimi almış çocukların, ilköğretim okullarına başladıklarında çok fazla okula alışma sorunu yaşamadıkları da gözlemlenmektedir. Aynı zamanda iyi tasarlanmış bir okul öncesi eğitimi, çocukların öğrenim hayatında değişik fırsatlar yaratılmasını ve okullaşma oranının yükseltmesini de sağlayabilecektir. Bu gibi nedenlerden dolayı çocukların okul öncesi eğitim almaları gerekmektedir. Bu gerekçeler doğrultusunda Türkiye‘de okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması büyük bir öneme sahiptir.
Okul öncesi eğitiminin zorunlu hale getirilmesi ve tüm illerde yaygınlaştırılması temel eğitime destek sağlayabilecektir. Bunun yanı sıra ekonomik nedenlerden dolayı okul öncesi eğitime devam edemeyen çocukların okul öncesi eğitimden yararlanması ile eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasına da önemli bir katkı getirebilecektir. 2009–2010 eğitim-öğretim yılından itibaren okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması ve zorunlu olması amacıyla, 60–72 ay grubundaki çocuklar için 32 ilde pilot uygulamaya başlanmıştır. (http://ooegm.meb.gov.tr/okul_birligi.pdf, 2011).
Pilot uygulamanın yapıldığı iller, Amasya, Nevşehir, Çanakkale, Bilecik, Edirne, Karabük, Ardahan, Gümüşhane, Trabzon, Yalova, Karaman, Tunceli, Kilis, Bolu, Kırıkkale, Bayburt, Burdur, Kırklareli, Muğla, Düzce, Bartın, Artvin, Çankırı, Kütahya, Rize, Isparta, Kırşehir, Giresun, Uşak, Eskişehir, Sinop ve Samsun‘dur Araştırmada, Okul Öncesi Eğitimin Yaygınlaştırılması için yapılan pilot uygulamanın etkililiğinin, okullarda staj uygulamalarına katılan aday öğretmenlerinin ve görev yapmakta olan okul öncesi öğretmenlerinin görüşleri doğrultusunda değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Araştırmada, Muğla ilinde uygulamaya konulan Okul Öncesi Eğitimin Yaygınlaştırılması amacıyla yapılan pilot uygulama etkili bir şekilde uygulanmakta mıdır?
Pilot uygulamada hangi sorunlar yaşanmaktadır? sorularına yanıt aranmaktadır. Bu yönüyle araştırma, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması için yapılan pilot uygulamada ortaya çıkan sorunların tespit edilmesi ve sorunlara çözüm önerileri getirmesi açısından önemlidir. Araştırmada betimsel bir yöntem kullanılmış ve tarama modelinde gerçekleştirilmiştir. Tarama modeli, geçmişte var olan bir durumu betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımıdır. Araştırmaya konu olan olay, birey ya da nesne, kendi koşulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır. Onları herhangi bir şekilde değiştirme, etkileme çabası gösterilmez (Karasar, 2009).
Araştırmanın çalışma grubunu, Muğla ilinde görev yapan okul öncesi öğretmenleri ve Muğla Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümü dördüncü sınıfta öğrenim gören ve öğretmenlik uygulaması dersi kapsamında 14 hafta boyunca gözlem yapan öğretmen adayları oluşturmaktadır. Çalışmada, Okul Öncesi Eğitimi (Pilot) Uygulama Değerlendirme Görüş Alma Formları öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının görüşlerini almak için kullanılmıştır. Okul öncesi öğretmenleri için hazırlanan görüş alma formunda 25 madde, öğretmen adayları için hazırlanan görüş alma formunda ise 24 madde bulunmaktadır.
Formlardaki maddeler okul öncesi eğitimi alanında uzman kişiler ile birlikte yazılmıştır. Bu maddeler Türkçe, Okul Öncesi Eğitimi ve Ölçme alanında uzman kişilerce dil ve yazılı anlatım, madde yazım teknikleri ve kapsamı temsil edip etmediği açısından incelenmiştir. Uzman görüşleri doğrultusunda geliştirilen formlara son hali verilerek araştırmanın amacı doğrultusunda çalışma gruplarına uygulanmıştır.Araştırma için toplanan veriler SPSS paket programı yardımıyla analiz edilmiştir. Araştırmanın amacı doğrultusunda, frekans, yüzde (%), ve bağımsız örneklemler için tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır.
Araştırma sonucunda okul öncesi öğretmenleri ve öğretmen adayları, okullardaki fiziki koşulların yeterince uygun olmadığı, okullarda ve sınıflardaki araç-gereçlerin ve materyallerin, okul öncesi eğitimi yaygınlaştırma adına yapılan seminerlerin yeterli olmadığı, velilerin bilgilendirilmesi konusunda eksikliklerinin olduğu yönünde görüş belirttikleri saptanmıştır. Araştırma sonuçları doğrultusunda okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması için seminerlerin artırılması, kitle iletişim araçları yoluyla velilerin bilinçlendirilmesi, sınıfların fiziki yapısının ve araç gereç donanımının artırılması önerilmiştir.