AT THE BOOKSTORE / KİTAPÇIDA
AT THE BOOKSTORE | KİTAPÇIDA |
Shopkeeper: Good morning! May I help you? | Satıcı: Günaydın! Size yardım edebilirmiyim. |
Anne: I want to buy an interesting book for my friend. What would you recommend? | Anne: Arkadaşım için ilginç bir kitap almak istiyorum. Ne tavsiye edersiniz? |
Shopkeeper: Would you like a detective story or a novel? Who are your favourite authors? | Satıcı: Dedektif hikayesi mi yoksa bir roman mı istersiniz? En sevdiğiniz yazarlar kimlerdir? |
Anne: Which are the bestsellers of this month? | Anne: Bu ayın en çok satılan kitapları hangileri? |
Shopkeeper: Harold Robbins and Arthur Hailey are very popular. | Satıcı: Harold Robbins ve Arthur Hailey çok gözde. |
Anne: I prefer Harold Robbins.How much does this book cost? | Anne: Harold Robbins'i tercih ederim. Bu kitabın fiyatı ne kadar? |
Shopkeeper: It's 1 £. | Satıcı: Bir paund. |
Anne: l think I'll buy it. I'll be very pleased if you wrap it nicely. | Anne: Bunu alacağım, herhalde. Güzel sararsanız çok memnun olurum. |
Shopkeeper: I'll do my best. I'm sure your friend will enjoy this book very much. | Satıcı: Elimden geleni yapacağım. Eminim ki arkadaşınız bu kitabı çok beğenecek. |
Anne: I wonder whether you have 'Airport', written by A. Hailey? | Anne: A. Hailey tarafından yazılmış 'Airport' var mı sizde acaba? |
Shopkeeper: What a pity! I sold the last copy just before you came in. But, we can order it for you. | Satıcı: Ne yazık! En son nüshayı siz gelmeden az önce sattım. Fakat sizin için sipariş verebiliriz. |
Anne: I need it next Thursday, at the latest. Are you sure my order will be ready by Thursday? | Anne: O bana en geç gelecek perşembeye lazım. Perşembe gününe kadar siparişimin hazır olacağından emin misiniz? |
Shopkeeper: Most certainly. Do you need any stationery? | Satıcı: Muhakkak. Kırtasiye ihtiyacınız var mı? |
Anne: No, thank you. That's all. Thank you very much for your help. Good-bye. | Anne: Hayır, teşekkür ederim. Hepsi bu kadar. Yardımınıza teşekkür ederim. Allahaısmarladık. |