İngilizce'de Zamanlar

Simple Present Tense (Geniş zaman)

1. Yapılması adet olan hareketleri anlatmak için kullanılır.
I get up at 7.30. 7.30'da uyanırım.
He smokes too much. Çok fazla sigara içer.
2.Her zaman doğru olan durumlar anlatılırken kullanılır.
Vegetarians don’t eat meat. Vejeteryenler et yemezler.
We come from Spain. İspanyoluz.
3. Uzun zaman dilimlerini ifade etmek için kullanılır.
I live in Oxford. Oxford’da yaşıyorum.
She works in a bank. Bankada çalışır.

Özne he,she,it veya bu kelimelerle ifade edilebiliyorsa fiillere s eklenir.
Do kelimesi does olarak kullanıldığında file s takısı getirilmez.
Does he speak French? O Fransızca konuşur mu?
Doesn't he drink tea every morning? Her sabah çay içmez mi?
Simple Present Tense de kullanılan zaman ifadeleri : usualy, always,
sometimes, often, never, every sözcüğü ile başlayan zaman tanımları.
Örnek: every time, everyday

Present Continuous Tense (Şimdiki zaman)

1. Cümle kullanıldığı sırada devam etmekte olan eylemleri anlatır.
Şimdi, şu anda, şimdilik, bugün, bu hafta, bu ay .vb. zaman ifadeleri kullanılabilir.
I am sitting in the chair now. (Şimdi koltukta oturuyorum.)
I am reading a new book this week. (Bu hafta yeni bir kitap okuyorum.)
2. Gelecek zamanda yapılacak planlı ve programlı bir eylemi de anlatabilir, ancak bu durumda mutlaka geleceği gösteren bir zaman ifadesi gerekir.
I am leaving İstanbul next week. (Gelecek hafta İstanbul'dan ayrılacağım.)
Present Continuous Tense ile kullanılan zaman ifadeleri
now : şimdi
right now : hemen şimdi
at this moment : şu anda
at the moment : şu anda, şu sıralarda
at present : şu sıralarda

Present Perfect Tense (Şimdi öncesi zaman)
1. Geçmişte başlayıp şu ana kadar devam eden eylemleri anlatır. Bu anlamda kullanıldığında “şu ana kadar” – “şimdiye kadar” anlamına gelen up to now, until now, so far gibi ifadeler eklenir. “… den beri” anlamına gelen since ve for gibi zaman gösteren sözcüklerde kullanılır.
The weather has been fine so far. (Şu ana kadar hava iyiydi.)
I have lived in İstanbul since 1975. (1975’den beri İstanbul’da yaşıyorum.)
2. Geçmişte kesin olarak belirtilmeyen bir zamanda yer alan eylemleri anlamak için kullanılır. Kesin bir zaman belirtilmediği için çoğu kez şu sözcükler kullanılır.
Already : halen, at last : nihayet, finally : sonunda, ever : herhangi bir zaman, never : hiçbir zaman, lately : son zamanlarda, recently : son zamanlarda.
I have already read that book. (Bu kitabı zaten okumuştum.)
3. Geçmişte terarlanmış gelecekte de tekrarlanabilecek eylemleri ve durumları anlatmak için kullanılır. I have eaten there several times. (Orada bir çok kez yemek yemişimdir.)
4. Yeni bitirilmiş bir eylemi anlatmak için kullanılır. He has just left. (Az önce ayrıldı.)
5. Eylemin bittiği zamanın bitmediği durumları anlatmak için kullanılır.
I have worked very hard today. (Bugün çok çalıştım.)
6. Varsayım bildiren isim cümlesinde kullanılır.
I think they have seen it before. (Sanırım onu daha once görmüşlerdir.)

Not : Has ve hasn’t kelimeleri sadece üçüncü tekil şahıslar için kullanılır.

Simple Past Tense (Geçmiş zaman)

1. Kesin olarak bitmiş bir eylemi anlatmak için kullanılır. Bir dakika önce bile olsa, eylemin bitmiş olduğunu ve etkisini sürdürmediğini gösteren bütün zaman ifadeleri kullanılabilir.
I saw him a minute ago. (Onu bir dakika önce gördüm.)
2. Geçmişte sık sık yapılan, alışkanlık ya da yaşam biçimi olan eylemleri anlatırken kullanılır.
I came home early last year. (Geçen yıl eve erken gelirdim.)
3. Koşul gösteren (gerçekleşmesi beklenmeyen, ama gelecekte düşünülen) cümlelerde kullanılır.
If I had money now, I would buy this car. (Şimdi param olsaydı, bu arabayı satın alırdım.)
Simple Past Tense ile kullanılan zaman ifadeleri
three days ago : üç gün önce
last night : dün gece
five months ago : beş ay önce
last week : geçen hafta
a year ago : bir yıl önce
last month : geçen ay
last year : geçen yıl
last summer/winter: geçen yaz/kış vb.

Past Continuous Tense (Süregelen geçmiş zaman)
1. Geçmiş zamanda, belirli bir anda devam eden eylemleri anlatmak için kullanılır.
She was sleeping at 10 p.m. last hight. (Dün geçe saat onda uyuyordu.)
2. Geçmişte başlamış olan ve başka bir geçmiş eylemin başladığı sırada hâlâ süren bir eylemi anlatmak için kullanılır. Bu durumda cümlede bir zarf cümleciği bulunmalıdır.
She was sleeping when I came. (Ben geldiğimde o uyuyordu.)
3. Geçmişte aynı anda devam eden iki eylemi anlatmak için kullanılır. Bu durumda da bir zarf cümleciği gereklidir.
I was studying while she was watching television. (O televizyon izlerken ben çalışıyordum).
4. Daha önceden niyet ettiğimiz ya da tasarladığımız ama şimdi gerçekleşemeyecek veya gerçekleşmesi şüpheli olan eylemleri anlatmak için kullanılır.
I was planning to go out tonight, but it has started to rain. (Bu gece dışarı çıkmayı planlıyordum, ama yağmur başladı.)
Past Continuous Tense ile kullanılan zaman ifadeleri
all morning/aftemoon/evening/night/day/week/month/year: Bütün sabah/akşam/vb
the whole morning/aftemoon/night/day/week/month/year: Bütün sabah/akşam/vb
the entire morning/afternoon/night/day/week/month/year: Bütün sabah/akşam/vb,
all the time: onca zaman, sürekli
then: o zaman, o anda
during: ... sırasında

Future Tense (Gelecek zaman)
"Yapacağım" biçiminde 'çevirebileceğimiz ve Türkçe karşılığı Gelecek Zaman olan bu tense en yaygın olarak iki türlü ifade edilir:
a) will/shall çekimsiz fiilleriyle
b) be going to kalıbıyla
Will/Shall Kullanılışı
Gelecekte yapılacak eylemleri anlatmak için kullanılır. Birinci tekil ve çoğul (I - We) şahıslarla shall, diğer şahıslarda will kullanılması tercih edilir.
1. Günümüz İngilizcesinde tüm şahıslar için will kullanılması yaygınlaşmıştır, ama İngiliz İngilizcesinde halen shall kullanılmaktadır.
Bu yapıyla gelecekte yapılacak, fakat önceden kesin olarak kararlaştınlmamış eylemlerin yapılacağı anlatılır.
2. Azim, karar, ısrar ve isteklilik gibi özellikler de bu iki çekimsiz fiille anlatılır.
3. Will olumsuz olarak kullanıldığı zaman kabul etmeyişi ve isteksizliği belirten bir ısrarı gösterir.
The little girl just won't talk to me. (Küçük kız bir türlü benimle konuşmuyor.)
4. Emir cümleleri sonuna getirilen will you veya won't you bir daveti veya ricayı gösterir.
Take it away, will you? (Lütfen şunu götürüver, olmaz mı?) Come in, won't you? (İçeri girmez misiniz?)
5. Söz verme ya da korkutma anlamı için birinci tekil ve çoğul şahıslarda wjll, diğer şahıslarda shall kullanılır.
I will finish it before next week.(Gelecek haftaya kalmadan onu bitireceğim.)
Shall birinci tekil ve çoğul (I - We) şahıslarla, fikir almak istediğimiz zaman soru cümlelerinde kullanılır. (Günümüz İngilizcesinde yaygındır.) Bu soruyu soran kişi, karşıdan gelecek öneriyi yapmaya hazırdır.
Shall I open the window? (Pencereyi açayım mı?)
Shall we have some tea? (Biraz çay içelim mi?)
Shall we sorusunun cevabı hemen her zaman let's ... ile verilir.
Shall we have some tea? Yes let's (have some). No, let's not (have any).

Going to :
Bu kalıp gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz, önceden kararlaştırdığımız, hatta bunun için bazı hazırlıklar yapmış- olduğumuz eylemleri anlatmak için kullanılır.
My father has bought some paint; he is going to paint the walls.
(Babam biraz boya aldı; duvarları boyayacak.)
Herhangi bir olayın olacağını kesin olarak belirten işaretler varsa ve bundan sonuç çıkarabiliyorsak, bu durumu anlatmak için be going to kullanılır.
it is going to rain; look at those clouds! (Yağmur yağacak; şu bulutlara bak!)
3. İkinci tekil ve çoğul (you) şahıslarda hayret ifade eden bir soru ya da bildiri için de kullanılır.
Are you going to kiss her? (Yoksa onu öpecek misin?)
DİKKAT: BE GOING TO kalıbı bir kimsenin niyeti sözkonusu değilse kullanılmaz.
You will get only what I give you. (Yalnızca ben ne verirsem onu alacaksın.)
Böyle bir cümlede will yerine be going to kullanılmaz, çünkü sözkonusu kişinin alacağı şey onun kendi niyetiyle ilgili değildir.
Cümle Yapısı
BE fiili özneye uygun olarak am - are - is biçimlerini alır. Going to hiçbir değişikliğe uğramaz, ama to'dan sonra gelecek temel fiilin YALIN olması gerektiği unutulmamalıdır.
OLUMLU CÜMLE: ÖZNE + BE GOING TO + FİİL (YALIN)
BE (NOT) kaynaşması daha önce gösterildiği gibidir. Yukardaki çekimde değişik seçenekler gösterilmiştir.
SORU CÜMLESİ: BE + ÖZNE + GOING TO + FİİL (YALIN)
Be Going To Kalıbının Past Kullanılışı:
Geçmişte niyet edilmiş ama yerine getirilmemiş bir eylemi anlatmak için kullanılır. BE fiilinin geçmiş zaman biçimi olan was ve were ile going to kalıbı kullanılır.
I was going to play football yesterday afternoon. (Dün öğleden sonra futbol oynayacaktım.)
Why didn't you? (Neden oynamadın?)
it started to rain. (Yağmur yağmaya başladı.)

Bu Kategoride En Çok Ziyaret Edilenler

• İngilizce When / While
• İngilizce Since - For kullanımı
• İngilizce Sıfatlar - Adjectives
• İngilizce Make - Do
• İngilizce Cümle Çeşitleri
• İngilizce Fiiller - Verbs
• İngilizce Bağlaç - Conjunction
• İngilizce Edatlar - Prepositions
• İngilizce Zamirler - Pronouns
• İngilizce Sıfatlar ve üstünlük dereceleri