Conditional sentences - Şart cümleleri
IF (1)
Koşul cümleleri üç ana tip olarak yazılır.
1. Olabilir (probable) koşullar
Şimdiki zaman ve gelecekte gerçekleşebilecek koşullar belirtilir.
If cümleciğinde gelecek zaman kullanılmaz.
| IF CÜMLECİĞİ | TEMEL CÜMLECİK |
| Simple Present tense / can | Future, shall, will, be going to, can, may, must, should, had, beter |
| Present Continuous | Present tense |
| Present perfect tense | Impretavie (emir) |
If you write to him, he will answer. (Eğer ona yazarsan, cevap yazacaktır.)
If you boil water, it evaporates. (Suyu kaynatırsan, buharlaşır.)
If you are cold, shut the windows. (Eğer üşüyorsan, pencereyi kapat.)
IF (2)
2. Olması beklenmeyen /gerçek olmayan (improbable/unreal) koşullar :
Gerçek dışı, olması beklenmeyen, bilinen gerçeklere ters düşen koşullar sözkonusu olduğunda kullanılır.
| IF CÜMLECİĞİ | TEMEL CÜMLECİK |
| Simple Past Tense | would, could, should, might |
| Were | would |
| Past continuous | could, might, should |
If you saw an elephant swimming next to you, what would you do?
(Eğer yanıbaşında yüzen bir fil görseydin, ne yapardın?)
Bu tip koşullu cümlelerde BE fiili, tüm şahıslar için WERE olarak kullanılır.
If I were you, I might accept the offer.
( Senin yerinde olsaydım, teklifi kabul ederdim.)
3. Olanaksız (impossible) olmuş-bitmiş koşullar
Geçmişte olup-bitmiş bir olay anlatılırken kullanılır.
Sözkonusu eylem olmuş ya da olmamıştır, ama artık geçmişte kaldığından değişmesi mümkün değildir.
| IF CÜMLECİĞİ | TEMEL CÜMLECİK |
| Past Perfect | would have / could have / might have |
CONDITIONAL SENTENCES / KOŞUL CÜMLELERİ
Bir şeyin olmasının diğer bir şeyin olmasına bağlı olduğunu bildiren, yani bir koşul ileri süren sözlere koşul cümleleri denir.
Koşul cümleleri iki bölümlüdür:
If cümleciği ve ana cümlecik.
If cümleciğinde koşul olarak belirtilen eylem, ana cümlecikte de bu koşulun gerçekleşmesi halinde meydana gelecek durum anlatılır.
Koşul cümleleri üç tiptir:
Bu tip koşul cümlelerinde bir olasılık anlatılır.
Bir koşulun yerine gelmesi halinde diğer bir eylemin yapılacağı belirtilir.
Bu tip cümlenin yapılış şekli if ile başlayan geniş zaman cümleciği ile, gelecek zaman halinde ana cümlecik birleşimidir.
Ana cümlecikte can, may, must ya da geniş zaman halinde fiil kullanılabilir.
| If he comes late, they'll watch television at home. | Geç gelirse evde televizyon seyredecekler. |
| If you work here, you'll catch cold. | Burada çalışırsan üşüteceksin. |
| If Doris gets up early, she'll take a walk. | Doris erken kalkarsa bir yürüyüş yapacak. |
| They'll play in the house if it rains. | Yağmur yağarsa evde oynayacaklar. |
| She'll go for a swim if it doesn't rain. | Yağmur yağmazsa yüzmeye gidecek. |
| If you leave now, you'll catch 'the bus. | Şimdi hareket ederseniz otobüse yetişeceksiniz. |
| If you go now. you can see the accident. | Şimdi gidersen kazayı görebilirsin. |
| If the weather changes, we may walk there. | Hava değişirse oraya yürüyebiliriz. |
| If she wants to be a doctor, she must work harder. | Bir doktor olmak isterse daha çok çalışmalı. |
| If they see you, they change their plan. | Sizi görürlerse planlarını değiştirirler. |
If cümleciğinde şimdiki zaman veya belirsiz geçmiş zaman da kullanılabilir.
| If you are working, I'll bring you a cup of tea. | Çalışıyorsan sana bir fincan çay getireceğim. |
| If they are waiting for Helen, I'll send her down. | Helen'i bekliyorlarsa onu aşağı göndereceğim. |
| If you have cooked the meal, I'll set the table. | Yemeği pişirdiysen masayı hazırlayacağım. |
Bu tip koşul cümlelerinde if'li cümlecik belirli geçmiş zaman halinde bulunur ve ana cümlecikte would vardır.
Would yerine might veya could da konabilir.
| If I saw them, I would help them. | Onları görsem yardım ederdim. |
| If she had a pencil, she would give it to you. | Bir kalemi olsa onu sana verir. |
| He would tell you if he knew the answer. | Cevabı bilse sana söyler. |
| If I were you, I would buy that car. | Senin yerinde olsam o arabayı alırım. |
| If he were rich, he would support us. | Zengin olsa bizi destekler. |
| If he knew the answer, he might write it. | Cevabı bilse yazabilir. |
| If it rained, we could stay at home. | Yağmur yağarsa evde oturabiliriz. |
Bu tip koşul cümlelerinde if'li kısım misli geçmiş zaman, ana cümlecik ise would/could have + past participle yapısındadır.
If you had invited Gerald, he would have come.
(Gerald'ı davet etmiş olsaydın, gelmiş olurdu.)
Bu tip cümlede eylemlerin gerçekleşmiş olması mümkün değildir.
Bu sözlerle sadece onlar yapılmış olsaydı ne olurdu gibi bir tahmin veya hayal ifade edilmektedir.
| If she had written the letter, I would have posted it. | Mektubu yazsaydı onu postalardım. |
| He would have died if the hunters hadn't found him. | Avcılar onu bulmasa ölürdü. |
| If we had read the letter, we would have learnt the truth. | Mektubu okusaydık gerçeği öğrenirdik. |
| If I had known, I would have gone. | Bilsem giderdim. |
| If she had known, she might have called you. | Bilse sana telefon ederdi. |
| If we had seen them, we could have talked to them. | Onları görsek onlarla konuşurduk. |
Koşul cümleciğinde will/would
Kibar bir soru sormak için will, would sözcükleri if cümleciğinde yer alabilirler.
Would ile yapılan şekil daha kibar bir talep gösterir.
| If you will give me your pen, I'll write my name. | Lütfen bana kaleminizi verirseniz adımı yazacağım. |
| If she would accept our offer, we'll bevery glad. | Bizim teklifimizi lütfen kabul ederse çok memnun olacağız. |
Bu cümlelerde won't kullanılırsa "kabul etmemek" anlamı verilmiş olur.
If ne won't accept the offer, we'll flnd another buyer.
(Teklifi kabul etmezse başka bir alıcı buluruz.)
if not yerine unless
Birçok durumda unless sözcüğü If not yerine kullanılabilir.
| If you don't come, they'll leave early. | Siz gelmezseniz erken gidecekler. |
| Unless you come, they'll leave early. | Siz gelmezseniz erken gidecekler. |
| Unless she likes it, I'll give her another one. | Onu sevmezse başka bir tane vereceğim. |
If only
Bu söz Türkçeye "keşke" şeklinde çevrilebilir.
Belirli geçmiş zamanla kullanıldığında şu an ya da genele ait bir dilek ifade eder.
If only ne loved me. (Keşke beni sevse.)
Geçmişe ait bir durum ise mişli geçmiş zamanın kullanılmasıyla belirtilir.
If only I had passed the exam. (Keşke sınavı geçebilseydim.)