Güçsüzlerle alay etmemek gerekir. Zaman buldukça onların mutlu olmalarına yardım etmeli. Aslında bu, büyük bir zevk verir insana.
Tavşan ve keklik bir tarlada komşu olarak yaşıyorlarmış, sakin bir yaşamları varmış. Ancak bir av köpeği sürüsüyle karşılaşınca tavşan buralardan kaçmak zorunda kalmış. 0 kadar hızlı gitmiş ki, köpekleri geride bırakmış.
Brifaut, Miraut, Ruslaut adlı köpekler tavşanı yakalama konusunda yarışa girmişler. Brifaut, koşunca ısınan vücudundan kokular saçan tavşanı bulacağını söylemiş. Miraut, tavşanın kokusu üzerinde felsefe yapmış ve kendisine ait olduğunu ileri sürmüş. Hiç yalan söylemeyen Ruslaut ise, tavşanın kaçtığını açıklamış.
Hızla koşan tavşan nefes nefese kalmış. Neredeyse ölecek gibi olmuş. Keklik de ardından yetişerek onunla alay etmeye başlamış:
—Çok hızlı koştuğundan söz ederdin, ne oldu tavşan kardeş. Yoksa ayakların mı yoruldu?
Gülerek bu sözleri söyleyen kekliği, avcılar kovalamaya başlamışlar.
Kanatlarının gücüne güvenen zavallı keklik avcıların elinden kurtulamamış.
Şu sözü unutmamak gerek: Gülme komşuna, gelir başına.