Ben o yılların macerasından geldim. Barut, toz ve ihtilaldi hepten. Dolaklı hilal bıyıklı süvarilerle, Hüzünlü marşlar söyleyerekten Bir davul zurna, bir üçlü, bir bayrak. Saf çelik kılıçlar ata yadigarı Yorgun söğütler, mahzun yollar, kağnılar Göğsü tekmil döğmeli bir zabitin ardından Bir yıldızlı tan yerine at sürerekten. Derdini bilemedik, Dermanın olamadık Gazi Paşa, Sana hasretimiz cân-ü yürekten. Artık bir özge tarih oldu yaşadığımız; Bozkırdan, mavzerden, kandan ve sesten, Namlular elpençe, süngüler pusuda, Kalpağın, dolgun bıyıkların, kırbacın Bir sen kaldın, bir vatan kaldı, bir koşu,
|
Bir macera kaldı dillere destan, Bir gök kaldı mavi, bir kitap yeşil. Gayri bundan geri bana ağlamak yaraşır. Temmuzda bir serçe kalkar Sakaryadan Ağustosta kartal döner. Günler uzar hasretle dışımızdan, içimizden Bir kudretli kumandadır bakışın Paşam, Geceler içinde patırtılarla yanar Ağlamak ne kelime ki bizlere, Ankara’dan gelir geçer trenim, Bir gün olur elbet ben de binerim, Varır toprağına yüzüm sürerim Biz vatan çocukları. Gazi Paşam, Dilimiz takılı kaldı; Diyemedik Boynumuz bükülü kaldı; Doyamadık Turgut UYAR |