Türkçeyi en iyi kullanan usta yazarlardandır. Süssüz, yapmacıksız, ama son derece çekici bir üslubu vardır. Konuya doğrudan doğruya girer, ne demek istediğini en uygun sözcükleri seçerek, en kestirme yoldan açıklar. Türkçenin bugünkü ifade gücüne ulaşmasında payı büyüktür. O, ölünceye kadar Atatürk devrimlerinin ön safında canla başla çalışmış, güçlü kalemini Atatürk’ün emrinde kullanmıştır. Falih Rıfkı, aslında fıkra ve makale yazarı olmasına rağmen edebiyatımızda gezi yazılarıyla tanınmıştır. Kısa cümleli, fikir yüklü yazıları, akıcı ve kuvvetlidir. Falih Rıfkı, meşrutiyet döneminde Ziya Gökalpçi, Kurtuluş Savaşı’nda Anadolucu, savaştan sonra Atatürkçü’dür. Dilde sadeleşmeye gitmesine rağmen halk dilinden ayrılmamış, uydurma kelimelere pek rağbet etmemiştir. Eserleri arasında gezi yazıları önemli bir yer tutar. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Suriye ve Filistin’deki savaş anılarını anlattığı Ateş ve Güneş; Brezilya’yı anlatan Deniz Aşırı; Londra’yı anlattığı Taymis Kıyıları önemlidir. Bunlardan başka Zeytindağı, Bizim Akdeniz, Tuna Kıyıları, Hind, Yolculuk Defteri adlı gezi yazıları vardır. Atatürk’ün sözcülüğünü yapan yazar, onunla ilgili anılarını Çankaya adıyla kitaplaştırır. Ayrıca Babanız Atatürk, Atatürk’ün Hatıraları, Atatürkçülük Nedir, Bayrak gibi eserleri de vardır.