İki farklı sözcüğün bir araya gelerek kendi anlamlarından az çok farklı bir anlam oluşturacak biçimde kaynaşmasıyla oluşan sözcüklerdir. Bileşik sözcükler değişik şekillerde oluşur. Kimileri isim tamlamalarının, kimileri sıfat tamlamalarının, kimileri cümle özelliği gösteren söz öbeklerinin kaynaşmaları sonucunda oluşmuştur. Bu kaynaşma sırasında sözcüklerin her ikisi anlamını kaybedebilir. “Bahçeden çok güzel hanımeli kokusu geliyordu.” Sözcüklerden sadece biri anlamını kaybetmiş olabilir. “Yeryüzü yemyeşil olmuştu yine.” Sözcüklerden hiçbiri anlamını tam olarak kaybetmemiş olabilir. “Bu kış yeni bir ayakkabı almam gerek.” * * * Bileşik sözcükler yapılışlarına göre değişik özellikler gösterir. Bunları şu şekilde gruplandırabiliriz. a. İsim Tamlaması Yoluyla “Komşunun çocuğu kuşpalazına yakalanmış.” “Onlar düğünden sonra balayına gidecekler.” “Üzerinde camgöbeği renginde bir kazak vardı.” “Bahçenin bir köşesine aslanağzı ekmişlerdi.” cümlelerinde altı çizili bileşik sözcükler isim tamlaması yoluyla oluşmuştur. Sözcükleri ayrı düşündüğümüzde bu, açık olarak anlaşılır. Bazen bu yolla oluşan isimlerin - özellikle yer isimleri - sonunda iyelik ekinin düştüğü görülür. “Edirnekapısı® Edirnekapı” “Kadıköyü® Kadıköy” sözcüklerinde altı çizili eklerin düştüğünü görüyoruz. b. Sıfat Tamlaması Yoluyla “O ne açıkgöz adamdır bilsen.” “Buradan Acıgöl’e gidebilir miyiz?” “Buralarda eskiden çok sivrisinek olurdu.” “Bu mevsim tam karatavuk avlama mevsimidir.” cümlelerinde altı çizili bileşik sözcükler sıfat tamlamalarının kalıplaşmasıyla oluşmuştur. c. İyelik Ekinin Kaynaştırması Yoluyla “Burası bağrıyanık insanların diyarıdır.” “Çocukları fazla başıboş bırakmamalıyız.” “O sütübozuk adama güvenir miyim hiç?” cümlelerindeki altı çizili sözcüklerde, birinci sözcük isim, ikinci sözcük sıfat özelliği gösteriyor ve isim olan sözcük iyelik eki almıştır. d. İki Çekimli Fiilin Kaynaşması Yoluyla “Odaya yeni bir çekyat alalım.” “Bu denizlerde gelgit olayı pek görülmez.” “Ekinler biçerdöverlerle biçilip ambarlara doldurulurdu.” “Onunla uyurgezer diye dalga geçerlerdi.” cümlelerinde her iki sözcük de çekimlidir. Birleşerek kendi anlamlarından farklı bir anlam ifade etmişler, ya da tür değişikliğine uğrayıp ad ve sıfat görevinde sözcükler oluşturmuşlardır. e. Bir İsimle Bir Çekimli Fiilin Kaynaşması Yoluyla “Onun gibi mirasyedi birinden, başka ne beklenir.” “Yeni bir ateşkes imzalanacakmış.” “Bu lokantada imambayıldı güzel yapılır.” cümlelerinde altı çizili sözcüklerin birincisi isim, ikincisi çekimli bir fiildir. Sözcükleri gerçek anlamlarında düşündüğümüzde bunların bir cümle özelliği gösterdiğini söyleyebiliriz. f. İsim ve Fiilimsinin Kaynaşması Yoluyla “Bu bölgede günebakan yetişmiyormuş.” “Ahmet karakaçanın sırtına binmiş gidiyordu.” “Böyle oyunbozanlık edersen seninle geçinemeyiz.” “Bu limana bir dalgakıran yapmak lazım.” “Onun gibi çöpçatan birini görmedim, doğrusu.” cümlelerinde birincisi isim soylu sözcük, ikincisi sıfat-fiil olan bu sözcüklerden bir bileşik sözcük meydana gelmiştir. Bunlardan başka yollarla da bileşik sözcük oluşturulabilir. Önemli olan iki ayrı sözcüğün kaynaştığını anlayabilmektir. Bileşik sözcüklerin kimileri oluşurken ses kaybı olabilir. “Pazartesi günü size geleceğim.” cümlesindeki sözcüğün oluşmasına bakalım. Pazar - ertesi ® Pazartesi Görüldüğü gibi “er” hecesi düşmüştür. Bazı bileşik sözcüklerin oluşumunda ise iki ayrı sözcüğün varlığı bile hissedilemez. Bu sözcüklerin artık iki ayrı sözcükten oluştuğunu düşünemiyoruz bile.
sütlü aş ne asıl bu öyle |
® ® ® |
sütlaç nasıl böyle |