Kendi başına bir anlamı olmayan, cümlede eş görevli söz ya da söz öbeklerini hatta cümleleri birbirine bağlayan sözcüklerdir. Bağlaçlar edatlardan farklı olarak cümle içinde bağladıkları sözlerin görevlerinde herhangi bir değişme yapmazlar, cümleden çıkarıldıklarında anlamda değişme olsa bile bozulma olmaz. Kimi bağlaçlar bağlayacakları sözcüklerin arasında kullanılır. “Çiçekçiden karanfil ve gül aldım.” Bazı bağlaçlar ise bağladıkları sözcük sayısınca artarak kullanılır. Cümleye değişik anlamlar katar. “Bana ne kalem ne defter verdiler.” (hiçbiri) “Bana hem kalem hem defter verdiler.” (hepsi) Bazı bağlaçlar da cümleleri bağlamakla görevlidirler. Bunlar tek yüklemle kullanılamazlar. “Mademki o bunu biliyor...” sözü yüklemi olmasına rağmen anlamca tamamlanmış bir cümle değildir. Çünkü altı çizili bağlaç cümlede başka bir yüklemi daha gerekli kılıyor. Yani cümle; “Mademki o bunu biliyor, niçin yanında konuşmuyoruz?” şeklinde tamamlanabilir. Aynı özelliği aşağıdaki altı çizili bağlaçlarda da görebiliriz. “Kitabı aldı, fakat bir daha geri vermedi.” “Bilmiyorum, çünkü bu konuya çalışmadım.” “Kimse onu dinlemiyor, oysa anlattıkları çok ilginç.” “Gelecek, ama davet edilmeyi bekliyor.” “Koşarak gara geldi, lakin tren gitmişti.” “Yemek çok güzeldi, üstelik tatlı da yapmışlardı.” “Okulu bitirdi, hatta dereceye bile girdi.” Bazı bağlaçlar ise bir sözcük olmaktan çıkmış, bir söz öbeği haline gelmiştir. “Herkes onunla alay ediyordu, ne var ki o bunu hiç önemsemiyordu.” “Verdiği görevi yapamayacağımı anlayınca bana yardıma geldi; ne de olsa o halden anlayan biriydi.” Bu bağlaçların dışında özelliği olan, yazımı yönünden eklerle karışan bağlaçlar da vardır. Bunların en önemlileri “de” ve “ki” bağlaçlarıdır.