Türklerin Anadolu’ya gelmeden önceki edebiyatları iki gruba ayrılmıştı. Arapçayı ve Farsçayı çok iyi bilen aydınların oluşturduğu “Yüksek Zümre Edebiyatı” ve İslam öncesinden gelen sözlü bir “Halk Edebiyatı.” Anadolu’ya göç eden Türkler arasında aynı ayrım devam etti. Medrese eğitimi gören aydın kesim Arap ve Fars edebiyatları tesirini sürdürürken halk yine saz şairleri aracılığıyla Halk edebiyatını devam ettirdi. Öyleyse biz Anadolu Türk Edebiyatını iki grupta incelemeliyiz.