Kısa süre önce bitmiş olan olay ve durumları ifade etmek için
< just > kelimesi ile birlikte Present Perfect kullanırız.
have | just | Past Participle | |
It | has | just | finished. (Henüz bitti.) |
Could I speak to Jane, please? I'm afraid she has just left. (= She left a short time ago.) |
(Jane'le konuşabilir miyim, lütfen? Korkarım , henüz ayrıldı.) (= Kısa bir zaman önce ayrıldı.) |
Is that a good book? I don't know. I've just started it. (= I started it a short time before now.) |
Şu iyi bir kitap mı? Bilmem. Ona henüz başladım. ( = Ona az önce başladım.) |
Aşağıdaki cümlede < already > kelimesinin kullanılışına dikkat ediniz.
Do you want something to eat? No thanks, I've already eaten. (= I ate before now.) |
Siz yemek için bir şey ister misiniz? Hayır teşekkürler, Zaten yedim. ( = Az önce yedim.) |
Bir şeyin az bir zaman önce olduğunu veya az bir zaman önce olmasını umduğumuz durumları vurgulamak için Present Perfect cümlelerde < already > kelimesini kullanırız.
have | already | Past Participle | |
I | have | already | heard that story. (Zaten o hikayeyi duydum.) |
Nicola : Is Sarah going to phone you later? Robert : No, She has already phoned me. ( = Sarah phoned before Nicola expected her to phone.) |
Nicola : Sarah daha sonra size telefon açacak mı? Robert : Hayır, zaten bana telefon açtı. ( = Nicola ummadan önce Sarah telefon açtı.) |
Bir şeyin henüz olmadığı, olacağını tahmin ettiğimiz olumsuz durumları ifade etmek için < yet > kelimesini kullanırız.
I haven't escaped yet. | Henüz kaçmadım. |
The post hasn't arrived yet. ( = The post has not arrived, but it probably will arrive.) |
Posta henüz ulaşmadı. ( = Posta ulaşmadı , fakat büyük ihtimalle ulaşacak.) |
I haven't finished this work yet. ( = I haven't finished this work, but I will finish it.) |
Henüz bu işi bitirmedim. ( = Bu işi bitirmedim fakat onu bitireceğim.) |
They haven't replied to my letter yet. | Henüz mektubuma cevap vermediler. |
Olmasını umduğumuz bir şeyin olup olmadığını sormak için sorularda < yet > kelimesini kullanırız.
Have you paid the bill yet? ( = Perhaps you have not paid the bill, but you are going to pay it soon.) |
Siz henüz faturayı ödemediniz mi? ( = Belki faturayı ödemediniz fakat yakında onu ödeyeceksiniz.) |
Has it stopped raining yet? ( = Perhaps it has not stopped raining, but it will stop raining soon.) |
Yağmur henüz kesilmedi mi? ( = Belki yağmur kesilmedi fakat yakında yağmur kesilecek.) |
Have you found a job yet? | Siz henüz bir iş bulmadınız mı? |
Genellikle olumsuz ifadelerin ya da soruların sonunda < yet > kelimesinin kullanıldığına dikkat edin.
They haven't replied to my letter yet. | Henüz mektubuma cevap vermediler. |
Have you found a job yet? | Siz henüz bir iş bulmadınız mı? |