Present Perfect cümleler oluşturmak için have ve has kelimelerini kullanırız.
POSITIVE | |
I have finished. | Bitirdim. |
You have finished. | Bitirdiniz. |
We have finished. | Bitirdik. |
They have finished. | Bitirdiler. |
He has finished. | Bitirdi. |
She has finished. | Bitirdi. |
It has finished. | Bitirdi. |
NEGATIVE | |
I haven't finished. | Bitirmedim. |
You haven't finished. | Bitirmediniz. |
We haven't finished. | Bitirmedik. |
They haven't finished. | Bitirmediler. |
He hasn't finished. | Bitirmedi. |
She hasn't finished. | Bitirmedi. |
It hasn't finished. | Bitirmedi. |
QUESTIONS | |
Have I finished? | Bitirdim mi? |
Have you finished? | Bitirdiniz mi? |
Have we finished? | Bitirdik mi? |
Have they finished? | Bitirdiler mi? |
Has he finished? | Bitirdi mi? |
Has she finished? | Bitirdi mi? |
Has it finished? | Bitirdi mi? |
Present Perfect cümlelerdeki fiilerin kullanımı Past Simple cümlelerdekinin aynıdır.
Wash --> washed
Start --> started
live --> lived
reply --> replied
study --> studies
stop --> stopped>
Önceki bir zaman diliminde başımıza gelmiş olan bir olayı veya durumu ifade etmek için Present Perfect kullanırız.
I've seen this film before. (Bu filmi daha önce gördüm.)
Geçmişte olmuş fakat şimdiki zamanı etkileyen olay ve durumları ifade etmek için Present Perfect kullanırız.
I've seen this film before. I don't want to see it again now. | Bu filmi daha önce gördüm. Şimdi tekrar görmek istemem. |
She's left the company. She doesn't work there now. | Şirketten ayrıldı. Şimdi orada çalışmaz. |
Present Perfect cümlelerde sık sık < ever > ve < never > kelimelerini kullanırız.
Have you ever met a famous person? (Siz hiç bir ünlüyle tanıştınız mı?)
He has never worked in a factory. (O hiç bir zaman fabrikada çalışmadı.)
Geçmişte belirsiz veya belirli bir zamanda başlamış, şimdi devam etmekte olan olay ve durumları ifade etmek için Present Perfect kullanırız.
Başlangıcı kesin belli olmayan durumları ifade etmek için < for >
Başlangıcı belli olan durumları ifade etmek için < since > kullanılır.
We've lived here for six months. (Altı aydır burada yaşıyoruz.)
I haven't seen Tom since Tuesday. (Salı gününden beri Tom'u görmedim.)