Helen got all the answers right. She is so clever. (Helen hep doğru cevap verir. O çok zekidir.) ( = She is very clever.) ( = O çok zekidir.)
Sıfatlardan önce ve sonrasında isim gelmeyen zamirlerden önce so kullanılır.
ADJECTIVE |
This tea is so |
sweet! |
Bu çay çok tatlıdır! |
Tom's feet are so |
big! |
Tomu'n ayakları çok büyükler! |
ADVERB |
They get up so |
late. |
Çok geç uyanırlar. |
Maria sang so |
beautifully! |
Maria şarkıyı çok güzel söyledi! |
|
Helen got all the answers right. She is such a clever person. (Helen hep doğru cevap verir. Zeki bir kişidir.) ( = She is a very clever person.) ( = Zeki bir kişidir.)
Sıfat + tekil isimlerden önce such a/an kullanılır. Çoğul ve sayılamayan isimlerden önce such kullanılır.
ADJECTIVE |
It was such an |
amazing car! |
Hayret verici bir arabaydı. |
He has such |
big feet! |
O kadar büyük ayakları var. |
That was such |
excellet food! |
O kadar mükemmel yemekti. |
|
many ve much ile birlikte so kullanılır. so many + plural noun: There were so many people in the shop. (Dükkanda o kadar çok insan vardı.) so much + uncountable noun: We had so much work to do. (Yapmak için çok fazla çalıştık.)
|
a lot of ile birlikte such kullanılır.
such a lot of + plural noun There were such a lot of people in the shop. (Dükkanda o kadar birçok insan vardı.) such a lot of + uncountable noun: We had such a lot of work to do. (O kadar çok yapmağa çalıştık.)
|
RESULT |
It was so dark |
that we didn't see him. |
Çok karanlıktı, göremezdik. |
He arrived so late, |
He missed his plane. |
Çok geç ulaştı, uçağını kaçırdı. |
|
RESULT |
It was such a dark night |
that we didn't see him. |
O kadar karanlıktı, onu göremedik. |
It was such a lovely day, |
we went to the beach. |
Plaja gittiğimiz gün çok hoş bir gündü. |
|