Present Simple ve Present Continuous karşılaştırması.
| Present Simple | Present Continuous |
| Her zaman olan şeyler için Present Simple kullanırız. Genel gerçekler ya da doğrular için Present Simple kullanırız. Things fall to the ground because of gravity. (Yerçekiminden dolayı eşyalar yere düşer.) Ann doesn't play the violin very well, but she plays the piano beautifully. (Ann iyi keman çalmaz fakat piyanoyu güzel çalar.) |
Söylediğimiz zamanda olay devam ediyorsa Present Continuous kullanırız. Look! The leaves are falling from the trees. (Bakın!Ağaçlardan yapraklar düşüyor.) Listen! Ann's playing the piano; she's playing something by Beethoven. (Dinleyin! Ann piyano çalıyor;o Beethoven'den bir şey çalıyor.) |
| Tekrarlanan kalıcı bir durum ya da bir etkinlikten bahsettiğimiz zaman Present Simple kullanırız. Tekrarlanan durumun sınırsız devam edeceğini düşündüğümüz durumlar. What does Fred do? Fred's a journalist; he writes for a geographical magazine. (Fred ne iş yapar? Fred bir gazetecidir;Bir coğrafya dergisi için yazar.) I work for a company that makes computers. (Bilgisayar yapan bir şirkette çalışırım.) We sell them all over the world. (Onları dünyanın her yerinde satarız.) Mary usually studies in the library. (Mary genellikle kütüphanede ders çalışır.) I stay with friends when I go on business trips to Japan. (Japonya'da iş gezisinde olduğum zaman arkadaşlarda kalırım.) |
Olağan dışı ya da geçici etkinlik ya da durumu tanımlamak için Present Continuous kullanırız. Zamanın kısıtlı bir dönemi için devam edeceğini bildiğimiz durumlar. Fred is writing four articles about Africa. He did two yesterday. (Fred Afrika hakkında dört makale yazıyor.Dün ikisini yaptı.) He'll do the rest tomorrow. (Yarın geri kalanı yapacak.) I don't usually work at the weekends, but I'm working on Saturdays at the moment. (Genellikle hafta sonlarında çalışmam, şu anda cumartesi fakat çalışıyorum.) Mary's studying at home. (Mary evde ders çalışıyor.) The library is shut. (Kütüphane kapalıdır.) Sue and Martin are staying in a friend's flat until they find a flat of their own. (Sue ve Martin kendilerine bir ev bulana kadar arkadaşlarının dairesinde kalıyorlar.) |
| always, usually, often gibi kelimeleri kullanarak bir şeyin hangi sıklıkta yapıldığını ifade etmek için Present Simple kullanırız. Mary sometimes studies at home, but she usually works in the library. (Mary bazen evde ders çalışır , fakat genellikle kütüphanede çalışır.) |
Bir şeyin always kelimesini kullanarak hangi sıklıkta olduğunu ifade etmek için Present Continuous kullanırız. Tom is always asking stupid questions. (Tom her zaman saçma sorular soruyor.) They're always complaining. (Her zaman şikayet ediyorlar.) |