İngilizce bir ifadede kelimelerin düzeni : Özne + fiil + nesne şeklindedir.
SUBJECT | VERB | OBJECT |
I | enjoy | good food. (İyi yemekten hoşlanırım.) |
Peter | is watching | TV. (Peter televizyon seyrediyor.) |
She | drank | a cup of coffee. (Bir fincan kahve içti.) |
Bazı fiiller nesne almaz. (go, swim gibi)
Steven has gone. (Steven gitti.)
The train didn't arrive. (Tren gelmedi.)
Ann and Tom are swimming. (Ann ve Tom yüzüyorlar.)
Bazı fiiller her zaman bir nesneye ihtiyaç duyarlar. (like, want gibi)
SUBJECT | VERB | OBJECT |
I | like | music. (Müzikten hoşlanırım.) |
She | wants | a drink. (İçki ister.) |
Fiilden sonra bir nesne ya da bir sıfat kullanabiliriz.
She is a doctor. (O bir doktordur.)
Mary is tired. (Mary yorgundur.)
Fiillerden sonra look, seem ve feel gibi sıfatları koyabiliriz.
Mary looks tired. (Mary yorgun görünür.)
Bazı fiillerden sonra bir kişi ve bir nesneden bahsedebiliriz.
John gave Mary an apple. (John Mary'e bir elma verdi.)
John gave her an apple. (John ona bir elma verdi.)
SUBJECT | VERB | PERSON | OBJECT |
He | sent | Jane | a book. (Jane'e bir kitap gönderdi.) |
Ann | made | Tom | a cup of tea. (Ann, Tom'a bir fincan çay yaptı.) |
Ann | brought | him | a cup of tea. (Ann, ona bir fincan çay getirdi.) |
He | left | them | some money. (Onlara biraz para ayırdı.) |
She | wrote | him | a letter. (Ona bir mektup yazdı.) |
Zamanlar ya da yerler hakkında bilgiyi genellikle cümlenin sonuna koyarız.
I had a holiday in Spain. (İspanyada bir tatil yaptım.)
They gave their son a watch yesterday. (Dün onun oğluna bir kol saati verdiler.)