They always have breakfast at seven o'clock. (Her zaman yedide kahvaltı ederler.)
POSITIVE | (Olumlu) | |
Singular (Tekil) | I have | |
You have | ||
He/she/it has | ||
Plural (Çoğul) | We have | |
You have | ||
They have | ||
|
||
NEGATIVE | (Olumsuz) | |
Singular (Tekil) | I don't have | |
You don't have | ||
He/she/it doesn't have | ||
Plural (Çoğul) | We don't have | |
You don't have | ||
They don't have |
I've got three brothers. (Üç erkek kardeşim var.)
POSITIVE | (Olumlu) | |
Singular (Tekil) | I have got / 've got | |
You have got / 've got | ||
He/she/it has got / 's got | ||
Plural (Çoğul) | We have got / 've got | |
You have got / 've got | ||
They have got / 've got | ||
|
||
NEGATIVE | (Olumsuz) | |
Singular (Tekil) | I haven't got | |
You haven't got | ||
He/she/it hasn't got | ||
Plural (Çoğul) | We haven't got | |
You haven't got | ||
They haven't got |
Soru kalıbı
SINGULAR : (Tekil :) | Have I got ...? |
Have you got ...? | |
Has he / she / it got ...? | |
PLURAL : (Çoğul :) | Have we got ...? |
Have you got ...? | |
Have they got ...? |
Sahip olduğumuz şeylerden bahsederken have / have got kullanırız.
We have a house in Spain. (İspanya'da bir evimiz var.)
We've got a house in Spain. (İspanya'da bir ev aldık.)
Paul doesn't have a car. (Paul'un bir arabası yoktur.)
Paul hasn't got a car. (Paul bir araba almadı.)
Do you have any money? (Hiç paranız var mı?)
Have you got any money? (Hiç para aldınız mı?)
Ailelerimizden bahsederken have / have got kullanırız.
Jane has a brother and a sister. (Jane bir erkek kardeş ve bir kızkardeşe sahiptir.)
Jane's got a brother and a sister. (Jane'in bir erkek kardeş ve bir kızkardeşi vardır.)
İnsanları tanımlarken have / have got kullanırız.
She has blue eyes. (Mavi gözlere sahiptir.)
She's got blue eyes. (Mavi gözleri var.)
Does your brother have long hair or short hair? (Erkek kardeşinizin uzun mu yoksa kısa mı saçları var?)
Has your brother got long hair or short hair? (Erkek kardeşiniz uzun mu yoksa kısa mı saçlara sahip?)
Kendimizi iyi hissetmediğimizi ifade etmek için have / have got kullanırız.
I have a headache. (Başım ağrıyor.)
I've got a headache. (Baş ağrım var.)
Yemekler ve tatillerden bahsederken, bonyo yapmak, duş almak, yıkamak gibi eylemlerden bahsederken have / have got kullanırız.
Do you normally have a big breakfast?(Siz normalde büyük bir kahvaltı mı yaparsınız? )
Have a good holiday! (İyi bir tatil!)
She's having a shower at the moment. (Şu anda duş yapıyor.)
I always have a wash before I go out. (Dışarı çıkmadan önce her zaman yıkanırım.)