If Charlie Chaplin was alive today, he would be over 100 years old.
(Charlie Chaplin bugün yaşasaydı 100 yaşında olurdu.)
Of course, Chaplin isn't alive today.
(Tabi ki Chaplin bugün yaşamıyor.)
Doğru olanı değil, bir şeyi hayal ederken fiil Past simple olur fakat şimdiki zamanı gösterir. Bu yapı ikinci koşullu olarak adlandırılır.
If | Past Simple | would |
If | he worked harder, | he would do better. (Daha sıkı çalışsaydı daha iyi yapardı.) |
Yeni bir araba satın almak için yeterince para olmayan birisi:
I would buy a new car if I had enough money.
(Yeterli param olsaydı yeni bir araba satın alırdım.)
Not: if'den önce virgül kullanılmaz.
Gelecekten bahsetmek için aynı tip cümle kullanabiliriz.
If | Past Simple | would |
If | I won a lot of money, | I would buy a big house. (Çok para kazansaydım büyük bir ev satın alırdım.) |
Bu cümle olanak dışı gelecek durumu tanımlar. Benim çok para kazanmam olanak dışıdır.
Wish, kelimesin farklı bir şeyin olmasını ifade etmek için kullanırız.
Not: wish kelimesinden sonraki kısım geçmiş zamandır.
I wish Chaplin was still alive. (Chaplin'in hala yaşıyor olmasını isterdim.)
Mary wishes she had enough money for a new dress.
(Mary yeni bir elbise için yeterince parası olmasını isterdi.)
I wish I was very rich. (Çok zengin olmayı isterdim.)
Bazen after if ve after wish anlamında I/he/she/it ile birlikte were kullanırız.
If he were alive today, ... (Bugün canlı olsaydı, ...)
I wish Charlie Chaplin were still alive.
(Charlie Chaplin'in hala yaşamasını isterdim.)
Not: Birisine öğtu verirken < if I were you, > kalıbını kullanırız.
If I were you, I would go to the police.
(Sizin yerinizde olsaydım polise giderdim.)
Yanlış kullanım: If I was you, ...